Git eski yıl
Gidiyorsun öyle mi ;
hıçkırıkları gözyaşları torbana doldur/da git kardeş kavgasını ebediyete beraberinde götür harabeye döndürüldün kalmadı toprağında başaklar bir avuç filiz bırak avuçlarıma ,yağmura rüzgara katayım yüreğimin dört parçasına sepeyim gelen Bahar’da yeşersin gündüz geceden kör koşar/ adım şimdi gün , bir bakıyorum akşam koşuşturmak ,koşuşturmak bitmiyor ekmek kavgası gün sağır gün yorgun , artık ardına bakma git eski yıl git hecelerim yorgun şiirlerim arpa boyu hep aynı dışarda yine yağmur yağmadı bize bu kış kâr çınar gövdesine çiseler yağmur ,kamçısını şaklatır durur at/sız rüzgar . topuklarındaki acının çığlıklarını kim duyarmış an/nesiz çocukların ,umar/sızmışsın eski yıl her kes acılarıyla hasbihâl oldu sende eski yıl çok yoruldum git suskun ağzımı açtırma benim kirpiklerinde kelebekler uyuyan çocukları uyandırmadan git . üstün başın her yanın tar , torbanı al sırtına git eski yıl.. |