Kar Yağıyor…herifçioğlunun biri kapatmış şaşı gözlerini ocak ayında temmuzu görüyor olacak iş mi!.. tam da o anda yalnızlık adlı bir aşık kendi arıyor özlem denen maşuğun dudaklarında yavru ağzı sevmeler düşlüyor temmuz saçlarını okşadıkça yalnızlığın dudakları kuruyor adamın yalnızlık temmuzun kollarında temmuz yalnızlığa payanda usul usul topluyor acı kırıntılarını, yerlere saçılmışlığını yükleniyor altın sarısı taç yapraklarını… ikisi kaybolurken akasyalar ardında temmuz hışımla bulutlara daldırıyor bıçağını renk cümbüşü başlıyor o dakika gökyüzü bile şaşırıp kalıyor bu işe gidişleri nasıl da görkemli oluyor! söyleyecek bir şey kalmayınca, adam açıyor gözlerini. bakıyor ki kar yağıyor! Hidayet DAL/Şuursuz Sayıklamalar |