Aşk Vurur İnsanaayın efekti parçalandığında sancılarımda yarılan yüreğimin kumsallarına vuran mukozasında ıslandım salkımlarına venüs çarığının o baş döndüren açlığıyla taneciklerini içtim… pespembe yellerinde göğüslerinin ağarıncaya değin sabah sağından kalktım soluna yattım bana gelmelerinin ah benden gitmelerinin firuze taşı dizdim kelebeklerin ebrusundan kristal pınarlar yağdırdım gül yaprakları uyuyan suretinde boynunda titreyen polenciklerden okyanuslar akıttım aynalar çillenen ayakların çığlığından çırılçıplak kuşların aş erimlerine kalktım grisinden kül bulutlar akan saçakların içime yansıyan ışıyışlarında kırklandım serseri neyzenlerin ateş soluyan nefesinden koynuma takılan kıymığından kırlangıçların kılçığına boşaldım çeşmilere sustum bülbüllere suzi dillerini deryaların gözyaşlarımı şebnemli bir kadehin çalkantısında sundum sevdim bana gelmelerini ah benden gitmelerini sevdim ikiye bölündüm kırmızı ökçelerinden koptum bemollerin arpejlerinden geçerken ömrü maviye asılan dudaklarından kandım sarışın asmacıkların aldandım dönencesinden düştüm vaktin hiçliği udi sevişlerin nihaventlerinden çektim şuh bir makamda ayaran kızıl geceleri klarnet bulantılarda bıraktım kucağında yarı oynaş destursuzluğundan suların cumbasında çivit rengi kıskançlıkların kıskacından yakamozlarına çiseledim buğusunda tüten delinişlerden göbeğinde yıkanan lilyumlara emildim saçlarından vuslata köprü tan yosmasının salınımlarından estiren suyuna damlacıklandım misk çiçeğinden kokladım koynuna eğilen şavkından saflığından arınan ırmakların ağzına abandım içi terlemiş baldırlarından güneşe kar beyazı yansıyışlar dayadım tüneğine sinmiş güvercinlerin baharından susuzluğuna sağıldım gelincik sızılarının kaynağından fışkırdım gölgenin değdiği yerlere serpildim çırpınışlarında masmavi denizlerin kanatlarından döküldüm yandı yer yandı gök dönüşlerinde derinliklerine dalışları kaldı silkelenişlerin! ’’vesselam sayı 14’’ |
Emeğine
Sağlık
Selam Sabır ve Dua ile...