Kavanozdaki balık.
Kavruk bir beden ve ince bir tüy.
Kıskandırdı tüm balıkları. Kavrukluk mu yoksa ince bir tüy mü ? Etkiliyor Güneş görmeyen bu canlıları. Değişelim desem tutunamaz. Hayretle bakmayı da ihmal etmiyor. Benim öldüğüm yerlerde. Balıklar can buluyor. Sendeki sevgi Güneşe bakmakla sınanmış ise. Hangi balık yapabilir bunu ? Senin kavruk bedenin parlarken. O biliyor mu kendini bekleyen sonu ? Bir kere olsun indin mi o gözlere ? Ya da onları anladın mı ? Sen geçerken kızıl kumların üstünden. Aya karşı dans eden balıkları selamladın mı ? Bilemezsin hiç bir zaman. Kimisi okyanus altındayken Birileri hala kavanozunda. Sen her ne kadar balıkçı olsan da. Her elini attığın da takılmaz aşk oltana. Bir çocuk düşün sadece. İyi niyetle kavanoza yaklaşan. Sadece okşamak için balığı eline aldı. Sevgi can alır mı deme! Hiç bir ölüm bu kadar merhametli olmadı. Senin de diğer yarın göç etmiş olsa. Kırmaz mıydın o kavanozu. Denizler balıkların göz yaşıdır. O yüzden bu kadar tuzlu. Kıramasa da çelikten duvarları. Ben kırıldım,bendim suyun altın da yanan. Bir martı oldu işte Sana gelmeye adım attığım an,beni vuran. |
Tebriklerim ve selamlarımla.