Ah Be Yağmur...
bu gece yine bir şeylere ihtitacım var
hey! derken şımaran sese eşelensin diye üstümdeki ölü toprağı ateşlenen alnımı avuçlayacak ele kaçak çaya kahve rengine beni bir kibrit çöpü gibi tutuşturan nefese adımı anınca ağız dolusu gülüşlere çekilmiş perdelere.. ama uğundu rüzgar başladı yağmur herneyse.... yağmur canıdır göğün gah dağlara düşer gah çöllere düşer şimdi de bitimsiz "muttarit muhteriz darbeler"* gibi içime içime... sana bu lacivert gecede şiir ile sabah ezanı arası suskunlukları elleri yalnız bakışları boş hayalleri sonsuz yürekleri varoş adamların hikayesini de anlatmak isterdim ama kanım yağmur gibi göğerdi şiire.. ağır hüzünler savuştururum böyle gecelerde ilikleyip karanlığı sabahın aydınlığına acı tatlı sulara ayetler üfleyip seni çağırırdım ya mezar çukuruna dönen ağzımla ama biliyorsun işte herneyse... ah bu yağmur olmasa bu anlatılıdıkça sağanak sağanak bu geceleri göv gündüzleri ebemkuşağı bu yağmur hepsi hikmetinden sula edilmez takdiri ilahi ve bu hüzün yivli mim gibi sokulmasa yüreğime sana gözlerimi de anlatırdım vallahi... umut varsa açar gül söner ateş savrulduğum bu yerde solar rüzgarın uğultusu bitkin dalga kırgın nehir varır elbet menziline birkaç yağmur eğriciği derken.. acı derin keder uzun şiir kısa parlement öksürüyorum gecenin böğrüne herneyse... *Tevfik Fikret |
Harika bir anlatım yüreginize saglık saygılarımla