yüreği kışı taklit etmekle meşgul büsbütün ateş çıkaran gözleride ne güzeldi dalgın orkestra, hüzün düğümlendi dediler küçük diliyle çocukların sevinci gül bir hile, sıradanlaşan çay sohbetlerine katık redler kadın sevdi. adamlar da çok sevdi. kahve de batak eller değil miydi okşamak için, soyunmak. bir de soğuk yatak
bunlar dilime dolanıyor. sen bahçenin hangi gülüydün, örneğin gitmeden önce veya sevişmeden sonra her şey söylenmemeli ırz meselesi sonbahar çıkışı yüksek dozda ben de yalnızım nidaları bir başka zaman söylenebilir ürküyorum, mevcut yorgunluğumun kredisine onurlu yaşamayı soluyorum eksik bilgiyle konuşmak cehalet yarım kalple sevmek aşk için fecaat ayrıca sahnede dönüyor oyuncaklar en ücra köşelerin bile ümide ihtiyacı olacak saklandığı yerden çıkınca, kır çiçeklerinden kalbe yararlı bir yağmur yağacak
bir daha kırmamak üzere, sarılmalarda kalsın dna küskün bir deri paraziti kaşındırırken, hala inanmıyorum ritmine denizdeki balıkların pek mümkün istenen kata çıkmayan asansör olduğunda gözleri iğdiş eder varoş sofraları kurumaktan kötü olmadığında dudaklar şahsi bir zulüm ayrıca uyuyan kedilerin nefes alışları özür diliyorum tanrıdan kamyon kasasına tutunan ellerimden her şeyden, biraz aşk kalan sakınmalardan
dili argo, bileniyor tatlı ağzıyla ıslak ve dar koridorların artık esneyeceğini çalıyor bir akordeon sen bir mayına basmak üzere kirli mutluluk getiriyorsun ecel cetvelinde boy biraz daha kısa dışarıda şeytanın linç çabası bir yudum su ya da günah atlamadan uygulanmalı ısı camların sert tenine kuşlar gibi sert çarpmalı ellerini tebriğe tokada ve kafiyesi bozulmuş göğüslere
olgu uyuşmazlığıyla yüzleşiyorum sineklerin heves edip kanını emdiği gamzelerin meczup bir yanı var renk vermiyor tehlikeli arzular atkının tanımlandığı soğukta para cebinin delikliği kasıkları kederlendiriyor adına konuşuyorum boyayabilirsin tüm siyahlarını sarıya
ruh hastası ellerin kentin sokaklarında pantolonuna bilenen soyutluğu inanmadıktan sonra hepsi israfa dair ruh fuhuşluğu sorgudan çıkınca yalan söyleyen insan utansın
beyaz bir gelinliğin süzülerek dalgaları öptüğü yerdeyim yavaş yavaş inanmıyor da değilim sıkıntı içimde çoğalıyor sevdiğin kadınlar hepsi biraz da marilyn oluyor
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'hepsi biraz da marilyn' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'hepsi biraz da marilyn' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Siirin atasözü, önsözu, dipnotu hepsi var. Yani tadinlik degil doyumluk siir. Ne demis atalar yarim kalple sevmeyin. Tamam dedik. E sineklere de dokunmayin, sonra benim gibi parmaginiz cikabilir. Dememis mi ki Allah, "bir sivrisinegi ornek vermekten cekinmem" diye, onunla ders de verir pekala ( burasi tamamen gercek hikaye)
Tabi siirin bi de kadin versiyonj olsa, pek tabi adı "hepsi biraz da marlon" olabilirdi:)
Iyilestirici degil ama temizleyici oldugu muahakkak..
Ve hani Hadis var ya tam da bunu anlatan" bir seyi aşırı sevmen, seni kör ve sağır yapar" diye, buna elbette ki hayati da ekleyebiliriz. Tum asiriliklara savaş acasim var zaten:)
belki de aynı zamanda yaşamadığımız için. uzakta olunca daha hoş geliyor, davul misali. öldüğü an çekilmiş bir fotoğrafı var marilyn'in, insan bakmaya çekiniyor, iyileştirici bir ölüm gibi değil.
insanın en büyük hatası bence, ileride bir gün vazgeçebileceği bir şey için sonsuz bir bağımlılık hissetmesi. hayatta buna dahil.
Tesekkurler gecti evet ama sisligi bana hatira kaldi.
Kimbilir belki onu bu kadar guzellestiren erken gelen ölümdur. Yani ölüm gibi bi dezenfektan ben tanimiyorum. Belki madonna'ya da ugrasaydi, su an bu siir onun adina bile olabilirdi, ya da onu konusuyor.olurduk guzelligin icinde.
akrebi yakan kadının hikayesi aklıma geldi. çektiği o garip acı, cehennem vari yürek azabı. bu arada geçmiş de olsun yine de geçmiş olsa da.
hakikaten, marlon kısmından dönüp bakmadım. geçenlerde marilyn'in kore de askerlere verdiği moral konserini izlemiştim. aynı yolun yolcuları olmasına rağmen zamanın mileyleri, madonnaları onun kadar güzel bakmadı hiç.
slm