Gitarebildin mi şimdi sen hangi göğün bulutusun ki orada durdum, onun altında kar kristali eriyordu yağmurun ağzında ve karanlığın sonuna doğru giysilerimizi çıkarıp suya uzandık bir yelkenli çıpasını derine vurup beklemekte bizi kuş minvali gibi kendi kanatlarımızı yiyorduk ve bir nehir hıçkırığıyla yas tutmak yakışmıyordu bize güzeldik her şey dağılıyorken ve ışığın en karasıyla biraz daha yol oluyorsa yüzümüz dağınık bir yatağın sessizliğine taşıyorduk traş bıçaklarını penceredeki kedi buğusunu aşağılarda limon ağacı, mezar sessizlikleri ve altı telli lacivert gölgelerimizle yüzümüz mu yüzümüz kadim zamanlar ve gitare |
oynasın ruhum bu güzelim şiirin gölgeleriyle...