YAĞMUR
Yağmurla uyandım bu sabah
Yine sana iştiyakla uyandım Yokluğuna , hasretine, gamına Mecalimce dayandım Gittin kurudu nefesim Gittin kesildi sesim Sustum oyunbozanlar arasında Ben, ardınca sürüklenen divanen Olmadığın hayata da yandım Sağnaklar süpürürken kaldırımdaki ayakları Silinen hatıraları izliyordu gözlerim Sokaklar pek bir tenhaydı Bir nevi şimdilerdeki yüreğim gibi Kimsesizdi evler, ağaçlar,kuşlar Yorgundu feri sönen lambalar Dargındı bana yağan yağmur ve bu sonbahar Damlalar oynaşırken camlarda Hayallerim büyüyordu ebedi Tutuyordu fikrimi usulca kapına bırakıyordu Ah bu ruhumu ateşleyen yağmurun sesi Kül rengi sabahımı Şehrimin tamamını Kuruyan sol yanımı Aşk ile yıkayan yağmur Senle düştüm gül yüzlere ipek tenlere Sırma saçlara kınalı avuçlara Ve de iflah olmaz kıymet bilmez Vefasız yüreklere Yağdın ve aktın durmadan Damlana hasret aşıkların peşinde Durulup sağnakların çıkınca perdeye güneş Kaynamaya durdu perişan ruhum Ağzıma,yüzüme, gözüme dolan yağmur Ak penceremden gönlüme Ak ki kalphaneme dolsun beklediğim huzur Ki sen Hüda’nın rahmetisin... |
Kalemin susmasın
________________________Saygılar selamlar