4
Yorum
9
Beğeni
4,8
Puan
1520
Okunma

Karanlıklara galip gelirken aydınlık
Yer yarıldı gök yırtıldı bu gece
Kulakları sağır eden o çığlık
Muştusuydu asırlarca şefkati dilenenlerin
Beklemek seni binlerce yıl
Mucizeyi dilemek yanan bir kalple
Haykırmak ismini yere ve göğe
Apansız üstümüze doğarsın diye
Bakan her gözde gülen her yüzde
Aramak seni
Eller semada diller duada
Ve nasırlaşırken alınlar secdelerde
Dilemek seni
Seni istemek Adem’in has bahçesinde
Diller kanarken sensizliğe
Şafağı sökerken ülkemin
Kesilmişçesine şah damarı elemin
Fasılasız yağıyorken üstümüze
Beliriyor afakta
Cihanın rahmine düşen telaş
Melekler iniyor semaya
Ellerinde taptaze duruyor güneş
Değişiyor rengi dünyanın
Deseninde sıcacık renkler
Taşlaşmış yüreklere yürüyor merhamet
Güneşi andıran varlığınla
Sana düçar meftunları ihya et
Gelişine güller yüzlere nakışlanıyor
Özüne can veren melekler
Ömrüne nefes olduklarınca alkışlanıyor
Zulmetin sardığı naçar bu dünyada
Zamanın heybesinde ıpışıl duran
Kucaklarına inecek güneşi bekliyor
Emrine amade mecnun yürekler
Özlemi bitirip hasreti eritip
Kirpikleri ateşe vererek geldin
İklimin solduğu, solukların durduğu
Nihavent bir anda geldin
Gökyüzünü mateme boyamıştı turnalar
Bir bir düşüyordu toprağın sıcacık göğsüne
Kuruyup sararan ölü yapraklar
Aylardan kasımdı
Mevsimlerden içli sonbahar
Hüzün var ayrılık var ateş var
Bir ruhlar bir de kalpler tarumar
Sevgiye hasret gönüllerde
Büyüyor derinlerde efsunlu aşklar
Dem bu demdir deyip indi melekler
Kucaklarında nur topu bir güneş
Bir güneş ki
Dünyaları endamına ram eden periveş
Tez zamanda alemi kendine eyledi aşık
Akıttı engin gönlüne ruhları boz bulanık
Aylardan kasımdı
Mevsimlerden içli sonbahar
Hoş geldin dünyamıza
Hoşluklar getirdin ebedi yar…
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)