Tırtar / Çorbagece geç yarıdan sonra bu defa da oğlan evi şenlenirdi konu-komşu akraba damada kına yakmaya gelirdi damadı okşar kına türküleriyle çalgıcılar ardından Turist, Bekirinoğlan, Garahacının Yaşar, “-kına yakılsın mı” diye icazet istenir bir-kaç defa arkalardan “-devam” denir icazet alana kadar devam edilir horazlar ötmeye başlamış ne gam, hâlâ ayaktadır kına yakanlar el-ayak şakaları hatta sözlü sataşmalar sataşanlar aslında damadı sevenlerdir böylece bir damat daha tahammül sınavı verir dün kesilen teke bekletilmiş doğranmış, nohut ayıklanmış suya ıslatılmış, süzülmüş haşlanmış et gaynamış, kef’i çomçaynan alınmış nohut gatılmış.. kütüklar gazanın altından alınmış köz aralanmış el birlik hinci sıra düğün çorbasında “-bi kilo pirinşe, iki kilo (kese) yoğurdu olcak şekil, birbirine eyicene yedirecen aman deyen ha! yanılırda teze yoğurt edersen kesdirin valla, ayrı bi çanakda yumurtayı duzunan çırp, sedeyağ(ı)nı gat ıçcık da su emme hepiciğini barabar gazana gat altını yak büngüldeyene gadak garışdır.. büngüldemeye başlayıncaklayıın gözgararı ıscak su dök neye sovuksu gorsan kesili(r) tahta çomçaynan dayıma (daima) aynı yanna garışdırılalak, büngüldemesini bekle haşılı nohut gat odunnarı gazanın altından çekivi(er) gapa(ğı)nı gapadıvı sofra atılmaya başladığında sedeyağını erit, gırmızı büberinen gavır gaşşığınan çorba topdasının üsdüne gezdirivii.. senin elini ba(ğ)lasınnar, benim elimi!” erkekler, kadınlar derken yirmi otuz sofralık yemek hazırlamalı Alibey hemen tüm düğünlerde aşçıbaşı geceden kazanları kaynatır, kına gecesi sabahlar et pilav hoşaf en sonunda helvayı karar -gelin alımı günü- öğleden sonra; oğlan evinde düğün yemeği önce -ağır misafir-ler dizilir talbanın etrafına ekmek dağıtır öneceğinden biri, kaşıkları koşuşturur diğeri, Aşşamalleden İbilinin Yaşar, Mulla Hasanların Kemal, Imak Leylek Halili, Sülü Mullanın Kazim, Gara Kamil, Kara Osman, Karakulak, Hidayet, Müdür, Memonun Ferudun, Gebiz Mutsan Torin, Şükrü, Sırlı, Yanıç, Memiş, Muhtar Hasan Gök Mustafanın Bayram, Derelinin Amat, bir de Deli Osman. Aşağı Kaşıkara’dan Teke Boladı, Akali Taşev’den Cüce, Alatakkanın Adıgözel, Doyduk, Cuci Yukarı Kaşıkaradan Zoruk, bir de Satelinin teyze uşakları Gövceliden Müslüme, olmazsa Müslümenin Adem, Niyazi yanlarında Buran Gliglioğlunun Mustan düğünden düğüne ortaya çıkar beşi onu bir arada bağlı kaşıklar kendiliğinden akışır düğün evine yeni kalaylı kaplar et sahını, pilav tabağı ve çinko taslar, önce yoğurtlu düğün çorbası nohutlu et, pilav yanında soğuk ayran kışları ılık üzüm hoşafı tatlı olarak da pekmezle karılmış un helvası ardından Kur-an okunur “-sada galla-hül Azim” sonra imamın duası gür bir “-...amin!”le eller semaya açılır yüksek bir “-fatih-ha!” nidasıyla herkesi derin bir sessizlik alır dudaklar süratli kıpırdanır en içten dileklerle yüzler sıvazlandı mı Dıngıdık kaşıklayıp unhelvasını “-dova yarısıymış” der bir-kaç kişi daha birkaç lokma yer... sofrayı yeni oturacaklar için hazırlar vazife edinenler ayakkabılarını giymeye başlar yemeğini yiyenler Topal Mevlüt gönüllü saka , isteyene su verir Gözir Bayram, öneceğinde tavlanmış ekmek bekleyenlere “-buyurun emmiler” diye ekmek yetiştirir.. Gozir Halili, Azizin Imız , Bedelin Memed Ali, “-sofra her gün kurulsun" duasına Salim gözleri parlayarak "-aminn!" der emeği geçer karınca-kaderince herkesin düğün yemeklerinde baş bulaşıkçı Deli Gelin “-erkekler, gadınnar, çocuklar.. sofralar bittikten sonra ellerinde helkeler yemek davşırlar gelemeyen yaşlılara, hasdalara bi(r) yandan da topdaslar , gaşşıklar, gazanlar Pese’lerin halva ile(ğe)ni yıykanır, kimlerden ne alınmışsa eletilir ... “neydilçeğse edelimin aba” diye kimler, kimler gelir düğün evine..” bir tarafta bunlar olurken, diğer tarafta hacı-hoca takımı abdest alırlar çeşmeden ince sazlardan istekte bulunur gençler “sabahın seher vaktinde Aliyi gördüm Aliyi yüzümü sürdüm izine Aliyi gördüm Aliyi Aliyi gördüm çağında güller açar dost bağında Musa ile Tur dağında Aliyi gördüm Aliyi Aliyi gördüm meşede kırk mum yanar bir şişede yedi iklim dört köşede Aliyi gördüm Aliyi” bir kenarda birikmeye başlar gelin almaya gidecekler misafirler, evsahipleri ve çocuklar, akışır cemaat camiye, kadınlar kızevine.. sazlara kırk koldan “kes” derler ezan başlamıştır “Allah-u Akber” sazlar kılıflarına girer davul zurna arz-ı endam eder, sesizce akışır cami meydanına ahali “tıs” yok davuda, zurnada sakin halleri camiden çıkışı bekler kalabalık beyaz bir gömlek, pantolon damatlık DİPNOT çomça : kepçe talba / tabla: yerde etrafına torularak yemek yenebilen tahta yemek sofrası, unhelvası:yağ, un, pekmezle hazırlanır. saka: sucu, su dağıtıcısı ımız: ramazan topdas / toptas : çorba kasesi ile(ğe)n / ileğen :leğen eletmek : iletmek, ulaştırılmak iade edilmek neydilçeğse edelimin : ne yapılacaksa, yapılacak bir şey varsa yapalım, işin ucundan gelelim, hizmet edelim, yardım lazımdır geldik Kul Himmet |
önce yoğurtlu düğün çorbası
nohutlu et, pilav yanında soğuk ayran
kışları ılık üzüm hoşafı
Yöremizin mutfağı da oldukça zengindir.Düğün,mevlüt veya
davetlerde,pirinç çorbası,et yemeği(cerpli),bamya,keşkek
ardından pilav ve helva olurdu.Yazları karpuz ve üzüm ilave
olur.Bu adet hale devam etmektedir.
Yöresel şivenizle emek verilmiş şiirinize tebriklerimle.Saygıyla.