BOZKIRIN SARI SICAK NEFESİNDE MANDOLİN SESLERİ
BOZKIRIN SARI SICAK NEFESİNDE
MANDOLİN SESLERİ bozkırın sarı sıcağında tozlu yollardan ışık götürüyor köye öğretmenim yalınayak koşuyor yıldızlara altın saçlı başaklar nasırlı ellerinde yorgunluk ince yollarda yeşermiş düşün karlı gecelerde uzun sürmüş ömrümün en kısa masalları öğretmenim mandolin sesleriyle uyanıyoruz güne sığırtmaç sürünün peşinde yoksuluz kimsesiziz unumuz ekinimiz odunumuz imece ile ah hıdarellez günü rumeli türküleri söyleyen öğretmenler tarlalar bahçeler atölyeler aydınlık günler köy türküleriyle çiçekleniyor on yediler on yediler anadolunun yitik yaridir kızıl yangın gülüşü sarı çiğdemler uzun sürdü kış yollar kapandı gelin çocuklar gelin karanlıkları kürüyelim aydınlık yarınlara halk türküleriyle yürüyelim pınarlarından billuri sular akıyor yolların ekin kokuyor boz üveyikler kanıyor sesinde hasan dağının eteğinde seninle öğrendim öğretmenim çocuk gözümle Atatürk’ü bilmeceyi meseli akerdeon çalmayı bağlamamın telinden kopanları sineme vurmayı kerpiç okullarda köy öğretmenleri yaz gecelerinin serenatıdır aydınlığıdır bozkır alevinde bir ülkenin kuru otlar seninle yeşillendi öğretmenim senden öğrendim horonu halayı ibibik kuşlarından selam saldım iğde ağaçlarına söyledim türkümü özgürce çiçekli yollar boyunca kağnılar geçiyor yalnızlığımdan öğretmenim ne zaman bir akerdeon sesi duysam kah hasan ali kah tonguç oluyor köy çocuklarının al benizleri fesleğen kokulu baharlarda savaştepede gönende hasanoğlanda pulurda karanlığı aydınlatanların hikayeleri anlatılıyor hala mahmut makal unutulmuş köylerden çiçeğe duruyor anadoluda ruhi su basbariton hüzünlerle söylüyor türküleri gelincik ömrü gibi zaman hasanoğlanda başak başak çocuklar verecek anadolum kadim koynunda bozkırın sarı sıcağında zaman ki bir hüküm pir sultanlar gibi uyanmak için mandolin sesleriyle güne uyanıyorum öğretmenim Ömriye KARATAŞ |