Sakladıklarım...Garip olsa gerek,tuhaf hatta karıncanın ayak bilekleri kadar Asmakatını çıktığım bir gönlüm, Birde; bu aralar, midemde sancılarım var Unut gitsin olur olmaz sayıklamalarımı Hatta iki haftadır kesemediğim bıyıklarımıda unut Bilmem işte kim koyduysa adını efkar Herşeyin yerini buldularda haramiler Neden se bulamadılar şu içimde sakladıklarımı Şimdi uzun uzun tarif etsem yerini,eski bir haritada Küp,küp Hüzünü sağına al,ayrılık solunda kalsın Ver arkanı zamana Gördün mü ihtirasın koca göbeğini Kıvrıl hemen Şeytan çıkmazına İspinoz kafesi tependen baksın Beyaz dişli Azrailide gördün mü Tamam işde az kaldı , Bekle güneş az daha batsın. Tuhaf,tuhaf sesler duyarsan kulaklarını tıka Şu insanlık dedikleri melet Çok osuruyor bu ara Sormadım gerçi varmıydı yemeğe azığın Bi şey bulamazsan duvara yapışık yalanları yala Canın sıkılırsa boş bir kağıda hayallerini karala Aşık mı oldun karanlığa? Vay!seni zampara Oyalanma hadi! şurda ne kaldı sona Hazinenin hepsi senin söyleme sakın ona buna Kaldı oniki dağ,yirmidokuz patika Nede çok benziyor değilmi? yollar Ayakkabının sivri burnuna O gördüğün kemere dokunma Aşkımdan kalma o, antika Yürüsene be! seni zurna Oturtacağım seni kendi tahtıma İşte bak şu gördüğün kalabalık Hayat dediğim festival İnsan seli kavonoz dolusu Burda yok öyle Mart ,mayıs ,nisan Ahu dudu,begonya,dut kurusu İçimde sakladığım işte,bir karınca tabağı dolusu Anlamadın mı hala ah be !kızım Müjgan.. Biraz sinek vızıltısı,biraz roka, biraz portakal Sessiz bir ölüm sonra,bir ayağı topal |
Butun tesekkurler sizee olmalı
Dahi sevilesi bir eser
Cokca tebrikler
Selam ve saygiyla