sesimde ülke oluyordunsokak ortasında vurulmuş bir çocuk gibiyim. sesindeki yitirilmişliğimden vurulmuşum. ve bir yara kanıyor içimde, kabuğu yeni iyileşmeye başlamış bir yara. hırçın dalgalar vuruyor kıyılara, kıyıda martılara simit atan çocuklar susuyordu, sonra çekip gidiyorum, göçen kuşlar, kerpiçten evler, patika yollar, içimden çekip gidiyordu. sonra bir iskarpelayla söküp atıyorum içimdeki acıları, nasıl yaşamalıyım artık, nasıl var olmalıyım, çırılçıplağım, yurdumdan sürgün edilmişim. dilsizim şimdi, dilsizliğimden kanıyorum. bir şair değildim, seni şiirleştiremezdim, ama seni şiirlerden daha çok severdim. anlamını yitirmiş cümleler düşüyordu yokluğuna, ay ışığının altında yıldızları seyrediyordum, en parlak, en güzel yıldız sen oluyordun. ve en uzakta duran sendin. sonra darmadağınığım, parçalanmış bir ömre çarpıyor kalbim, seni durup dururken özlüyordum. günün her saniyesini seninle geçirsem, yine özlüyordum. ne yapsam özlüyordum. terke kucaklaşıyordum, sesine çarpsam, sesimde ülke oluyordun. ibrahim dalkılıç 12/11/2015 20:40 izmir |