Bakışlarım dünyanın göbeğine takıldı, Bilmiyorum ki nedir bu cazibe ve ihtişamı, Yıllardır dayamadım hiçbir duvara sırtımı, Bu gün çok şaşkınım bakışlarım dünyaya kaydı!...
Aldanma yollar kaygan ve çamurlu, Cisimler kısa gölgeler çok mu uyumlu, Biliyorum Güneş dağlardan aşağı yürüdü; Ey gönlüm nedir bu sendeki anlamsız döküntü!...
Tırmaladılar tırmıkla yüreğimdeki kabuğu, Boşalıp geliyor yüreğimden bir uğultu Aldatılmış kız gibi boğazım hıçkırıklara boğuldu, Düşmanım alnıma dostum sırtıma vurdu!...
Kahpe dünyanın ihanetle karılmış hamuru, Şeytanın karargahından gelen askerler atıyor pusu, İhlasla yoğrulan ruhu Kuşatmasın mı Allah’ın nuru! Kavşakta dünya tabelası ahirettir bu yolun ucu!...
Gelde naz eyle ey dertten kule yapan oduncu! Küllerin savrulsa da bak geliyor yolun sonu; Bir gün çalacak İsrafil acı acı elindeki suru, Turna gibi uç semaya at sırtındaki çamuru!...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Naz etme ey oduncu! şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Naz etme ey oduncu! şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.