İnsan Dediğin
Dokunma ha göğsüme, yanık kokar ellerin
Kavi değil ateşe, yanar insan dediğin Bir yanı gül gülistan, bir yanı çöldür yerin Bu esrara ezelden kanar insan dediğin Umut yastığı olur, her gece düşe yatar Hakikatin kılçığı sabah damağa batar Bir parça lezzet için bütün ömrünü satar Saça düşen ak ikbal sanar insan dediğin Cürüm işler, af diler; böyle geçer zamanı Dünyalıktır ameli, dili taşır imanı Bir içimlik su gibi unutulur amanı Ekmeğini nisyana banar insan dediğin Bedenini hapseder, aklı beyhude yorar Karı nedir bilmez ki; bilmez ki nedir zarar Yüzü öne dönüktür, kusuru elde arar Söküğüne bakmadan kınar insan dediğin Bandırdığı görülmez sadakate dilini Karanlığa batar da yakmaz hiç kandilini Bir yâre bir yarene uzatarak elini Uçup da daldan dala konar insan dediğin Varmak için menzile türlü adaklar adar Kah doldurur gönlünü, yükselir arşa kadar Her gün bir derde düçar; doksan dokuz gam tadar Gün gelir yüzüncüyü sınar insan dediğin Bade sunmaz her zaman, dünya bu, saki değil Ölümdür mukadderat, Azrail şaki değil Cihana sultan olsa, hiç kimse baki değil Aldığını toprağa sunar insan dediğin Nedamet parçaladı aklımı lime lime Yürek koptu yerinden, kansız düştü elime Bak yine şiir oldu firari her kelime Bazı geceler böyle bunar insan dediğin Acıyan yanlarını anar insan dediğin |