Reyyan
Kondu beyaz kelebek omzuma bir yaz günü
Dedi: Taşı bu yükü, artık mahşere kadar! Hatırladım dünyada Habil’in öldüğünü, Geçerken gözlerimden ademi hatıralar Bedenimde med vakti, damarımdan taştı kan Yüz binlerce hikaye kıyıya vurdu birden Ölüm-yaşam içinde dipsiz kuyuydu insan Yer gayyadan kızgındı, sema ağır demirden Ak göğsünden gecenin aşk içtim yudum yudum Islak kaldırımlara yüzünü çizdim Reyyan Bimekan ninnilerle izbelerde uyudum Her sabah sol yanımdan bebek doğurdu zaman Kâh yüzümdeki çizgi kah saçımda ak oldun Sokaklar volta attı üzerimde her akşam Sahipsiz bir kalenin burcunda bayrak oldun Senle açıldı kapı, seninle kapandı cam Soğuk avuçlarımda bir rüyanın telvesi Öptüm yanaklarından ufuktayken güneşi Aksetti kulağıma bir yavru ceylan sesi Ansızın soluverdi dağların menevişi Köpürdü denizlerim yolum tükendi Reyyan Henüz sana ermeden kıyıya vurdu gemi Bu beden neden yanık, bu gönül neden üryan Neden yüklendim söyle bunca hüznü, matemi Nasıl ağır bir bilsen hicranına tahammül Emret, tutsun elimden artık o yaz o bahar Açsın menekşe leylak, açsın papatya ve gül Hangi dilde duasın hangi dilde intizar Sanma ki bir leyleğin armağanısın Reyyan Teheccüd duasısın, yarım kalan uykusun Geceyi mahkum eden, ayı küstüren leman İki dağ arasında Hacer’i bulan susun Esirgeme gölgeni, biraz koynumda uyut Kim demiş babaların sinesi soğuk olur Seni söylüyor her an sabra sığınan umut Bir yağmur tanesine binip pencereme vur İştiyak ateşiyle kuruyan dudaklarım Serçe gibi sığındı merhametine Reyyan Sensiz eksik her neşe ve her tebessüm yarım Aç artık sürgüleri al cennetine Reyyan |
Kendiyle kalmaya başladı mı insan akıl üretir soruları
Cevabını ya bulur ya da bulamayız
Yalnızdır kişi bu demde çok yalnızdır.Ve işte finali
"Bir yağmur tanesine binip pencereme vur"
Nefisti şiir hazla geçti gözlerim harikaydı.
Hayıflandım nasıl rastlamamışım bu sayfaya.