14
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
2230
Okunma

Kondu beyaz kelebek omzuma bir yaz günü
Dedi: Taşı bu yükü, artık mahşere kadar!
Hatırladım dünyada Habil’in öldüğünü,
Geçerken gözlerimden ademi hatıralar
Bedenimde med vakti, damarımdan taştı kan
Yüz binlerce hikaye kıyıya vurdu birden
Ölüm-yaşam içinde dipsiz kuyuydu insan
Yer gayyadan kızgındı, sema ağır demirden
Ak göğsünden gecenin aşk içtim yudum yudum
Islak kaldırımlara yüzünü çizdim Reyyan
Bimekan ninnilerle izbelerde uyudum
Her sabah sol yanımdan bebek doğurdu zaman
Kâh yüzümdeki çizgi kah saçımda ak oldun
Sokaklar volta attı üzerimde her akşam
Sahipsiz bir kalenin burcunda bayrak oldun
Senle açıldı kapı, seninle kapandı cam
Soğuk avuçlarımda bir rüyanın telvesi
Öptüm yanaklarından ufuktayken güneşi
Aksetti kulağıma bir yavru ceylan sesi
Ansızın soluverdi dağların menevişi
Köpürdü denizlerim yolum tükendi Reyyan
Henüz sana ermeden kıyıya vurdu gemi
Bu beden neden yanık, bu gönül neden üryan
Neden yüklendim söyle bunca hüznü, matemi
Nasıl ağır bir bilsen hicranına tahammül
Emret, tutsun elimden artık o yaz o bahar
Açsın menekşe leylak, açsın papatya ve gül
Hangi dilde duasın hangi dilde intizar
Sanma ki bir leyleğin armağanısın Reyyan
Teheccüd duasısın, yarım kalan uykusun
Geceyi mahkum eden, ayı küstüren leman
İki dağ arasında Hacer’i bulan susun
Esirgeme gölgeni, biraz koynumda uyut
Kim demiş babaların sinesi soğuk olur
Seni söylüyor her an sabra sığınan umut
Bir yağmur tanesine binip pencereme vur
İştiyak ateşiyle kuruyan dudaklarım
Serçe gibi sığındı merhametine Reyyan
Sensiz eksik her neşe ve her tebessüm yarım
Aç artık sürgüleri al cennetine Reyyan
5.0
100% (18)