Bugün son kez bakıyorum sanki gözlerine
Şöyle derinden derinden bir baktım sana.
Senin de yılların yorgunluğu çökmüş gözlerine
Senin de bin bir hayat hikayesi var gözlerinde...

Omuzlarında hayatın yükü,göz pınarlarında bin bir çağlayan birikmiş
Şöyle derinden bir dokunsam sana
Hepsi akıp gidecek,bin bir isyan sözleriyle
Ve o zaman hepten kaybedeceğim seni belki de...

Yüzümüş kırışmış,göz altlarımız torbalaşmış.
Yaşlanmışız işte ikimiz de
Ben de bin bir hatalar zincirinin vermiş olduğu suskunluk
Sende; bende ki o suskunluğun vermiş olduğu kırgınlık...

Ellerinin şefkati dolaşıyor şimdi saçlarımda
Gözlerindeki buğudan okuyorum yılların gönül kırgınlığını
Sen zaten hiç dile getirmedin ki,hiç söylenmedin ki bana
İçinde yaşadın tüm fırtınaları,orda susturdun tüm çığlıklarını

Belki bu son bakışımız gözlerimize böyle derinden
Beni affet vefalı yarim,sözü gümüş sukutu altın yarim...
Gitme,bırakma beni diyecek yüzüm bile yok sana
Şimdi benim içimde bir fırtına kopuyor ki
Ah ah son pişmanlıklar fayda etmiyor işte...

Beni affet sözü gümüş sukutu altın yarim...
Kapadın gözlerini, bakmıyorsun işte artık bana
Herşey bitti gözlerin sustu,içindeki fırtına dindi
Ve bir ben kaldım geriye ...bel ki de ben de öldüm senden önce...

Elveda senle beraber yaşayamadıklarım
Ve hakettiğin halde sana yaşatamadıklarım
Sözü gümüş,sukutu altın yarim
Beni affet...