Okuduğunuz şiir 25.8.2015 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
'tarry'
samimi pozlar verirken yakalandık örttüler üzerimize gökyüzünü sen dağınık saçlarınla çekiştirip durdun çekyattaki örtüyü adıyla çağırmadın kediyi rüzgar giriverdi sinekliğin arasından yoksulduk, çıplaktık ve aynamız vardı upuzun sen kendine bakamayacağın bir pozisyon seçtin kanıtlarken tatlı elmanın yerçekimine inat dik duruşunu
bir tek sen kaldın zira saçların vardı lavaboda tuvalet taşlarında solucan gibi uzanmış saçların bir çeşmeyi çevirmeye, sifona basmaya bakardı gidişin bu kadar kolay olmayacağını nasıl bir bakışla anlatabilirdin adıyla çağırsaydım seni dönemezdin zira sırayla ellerinden mandallanırdı budalalar biz ellerimizi de çok sevmişliğin sarhoşluğu gölgelerin içini, daha sakin, daha içi, içindeki içini
dudak dudağa kalamaz çubuklar paslanırken gökyüzünün sevmediği çocuklar onlar kediler görüp de ses etmezler bir miyavlık değeri olmaz kalan üşütmelerin bir de spazma eşlik ettiği senfoni daha büyük kriminal vaka olmadan insan ölüp gitmeli adıyla çağıramayacağı kadınlar sevmemeli
yapılırken o ayna bilmiyorum hangi götün tekine denk gelmişti bahtsız cam yalnız bakınca bile sen var gibi karışıyor
aytenin kızını görünce mutlu oldum o da bıkmıştı adından şiirler dinlemeyi aynayı dışarı çıkarıp kırdım delil sol kolumda derin kesik muşmula suratlı delik ağızlı kızların kendilerini güzel sanma zamanlarında sanat maceralarına girişleri vardı; kiş dudaklarından başlardı deliklerin imtiyazlı sırıtışı bir de alınmış kaşlar saçlara gelinceye kadar koltuk altında kıl düellosu parası olunca ilk işi epilasyona giden insanlar
kandırmak için uğraştım kendimi sen lise bahçesinde delikanlı oturuşunun içine sıçan kuş oldun binemedik vapura herkes gibi sevemedik de simiti taptaze bir de sormalı ne günahı vardı bir demlik çayın içimi onarabilmekten karşı kısaca termoplastik olunca eğlenceli bir karışım çıktı sevgiyi öğrendiğini sanmanın bedeliydi gözlerden akan birbirine zehirli bitki suyu içiren serserilerin uyuması ne talihsiz bir gövdeydi hatırlamaktan geriye kalan
tarifsiz bulabileceğim çorbacıları olan şehirleri sevdim bunun ne demek olduğunu bilemezsin mütemadiyen içerken dört yüz dört bir de esaslı bir kurşunsuz saçların apaçık hırçın bir erkek yeli gözlerin de renkli gaz
ad sormuyorum, ışık ummuyorken izahı zor tayinler çıkıyor noktalarımdan dairesel bir mezar olunca her hastalığın nefes alışta tenhası vardır sokaklı defterde yazılı tarihe aldanmamalı insan kanamaya yakın döverken aşkı
pencerenin günahı yok soğurken göğüslerin kör vazoların altında paslı anahtarlar kalmışsa cinler haklı olabilir bardakları kıranların onlar olduğuna dair bir şeyler vesaire
anlamlı olmaya çalışmaktan çok yoruldum çekip çarşafı yarasa gibi sarkmak istiyorum şimdi karadeliğin zümrüt hayali geçitlerinde iyi biride olmak istemiyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'tarry' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'tarry' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.