5
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1205
Okunma
Bir ağacının altında
Elleri kahve tutan adamın gözleri uykuyu çeker
Seyyahın çatı arası basamağını kırar gibi. Birer birer.
Bir dizi kuyu ezgisinin su öykülerinde
Eritir yağmuru ve gözünü görür, ezbere bildiği her şey
Her şey ki hiç
Giden rüzgâr etrafında
Dökülür gecenin yıldızları
Ölür alacakaranlık.
Bilmem kaçıncı mevsim, kaçıncı senfoni
Ağır duaların dudaklarında kendi yüzünü çizen seyr
İnen gök çiçeklerine bakar
Bakar ve gök inler
Kar mı yağıyor yoksa avlulara
Ki avlular gölge altına gizlenmiş kül
Ve seyyahın elleri.
Erguvani açan bir bahçe değil. Bordo
Kapıyı çalan ağacın gölgesi
Kuzeyde acısını yansıtan sessizlik
Oda boş
Göğsüm. Bir kırıklık
Kuşlar önceden gitmişlerdi ya
Olsun
Yol kenarına sızan sarnıçlar var
5.0
100% (20)