Seyr
Bir ağacının altında
Elleri kahve tutan adamın gözleri uykuyu çeker Seyyahın çatı arası basamağını kırar gibi. Birer birer. Bir dizi kuyu ezgisinin su öykülerinde Eritir yağmuru ve gözünü görür, ezbere bildiği her şey Her şey ki hiç Giden rüzgâr etrafında Dökülür gecenin yıldızları Ölür alacakaranlık. Bilmem kaçıncı mevsim, kaçıncı senfoni Ağır duaların dudaklarında kendi yüzünü çizen seyr İnen gök çiçeklerine bakar Bakar ve gök inler Kar mı yağıyor yoksa avlulara Ki avlular gölge altına gizlenmiş kül Ve seyyahın elleri. Erguvani açan bir bahçe değil. Bordo Kapıyı çalan ağacın gölgesi Kuzeyde acısını yansıtan sessizlik Oda boş Göğsüm. Bir kırıklık Kuşlar önceden gitmişlerdi ya Olsun Yol kenarına sızan sarnıçlar var |
AFFET !!