anlıközgürlüğü çiz üstünü değil altını çiz üşüdükçe çözüyor saçlarını şıpıdık terlikli kız kirpiği değdikçe kirpiğine çıkıp geliyor önceki günden kalma ses gözbebeklerinin içinden geçip oturuyor yüreğine cumartesi oluyor dökülüyor filenin tellerinden üveyik ağlama girmesin gerçekle hayal arasına karanlık bazen bi kerede anlatamıyorum ama çoğu kez anlamıyorum da bi seferde neden geçer bi çırpıda yaz günleri kalem mi biter güneş mi işte sol kapakçıktan başladı isyan döküldü sokağa felekten çalınmış bi yığın dün küçük küçük ölür insanlar anladım dedim büyük öldüğünde yadsımasın diye elbet sana kendi taklidimi yaparak büyüdüm hep komiktim aslında gülmedin zonklaya zonklaya açtırdım derin çatlaklar oluştu yanaklarımda seyirmedim öldürdüğüm her doğru gerçekti acıtmasından bildim katıla katıla güldüm şimdi tütün gibi çiğniyorum adımı ağzımda suratımı buruşturuyorum kağıtları buruşturuyorum çamdan kavaktan türküler buruşturuyorum çürümüş kavlamış lime lime her uçurum bekler kendi bedenini sıralıdır ölüm aksamaz davran acı kalma kınında hani ikircikler içinde karışmıştı ya kan buluta bulut kana soluk soluğa bu gün hepsi tek nevha herhangi bi yerdeyim yanıbaşımda terleye terleye büyüyen diken altında patika seğirtip aksa üç beş söz gideri yok sonsuzluk diye bir şey de öyle kanakalmışım dalından koparsam mı şu nazenin başımı aklı ermeden levhi kaleme kevsere ve şaraba ve şürekaya cümle bahtsızlık olur teşekkür ederim...saygıyla... |
çok güzeldi.