Cinayet
Omuzlarına düşmüş saçlarının gölgesi
saçlarının kunduz siyahı uçları gibiyim matemler öksürüyorum, yüreğim nemli ben senden arş kadar ötelerdeyim yokluğunun imdinde, varlığının nefesindeyim belki de nefessizliğin içindeyim bilmem ki sen için hangi ahvaldeyim Ufkun serapları içinde nur cemalin çöl yangınının sahrası gözlerin kurumuş iki hurma dalı kaşların ve çelikten zırh olan kavisli kirpiklerin ruhunu okşar metanet ile sabrım ben senden sonra yürüyen naaşım dokun istersen ruhuna oku beni okuduğunu kalbin tefsire soyunsun Zamanın fecrinden doğur kendini doğumun şad eder yürek ülkemi zamanın hikmetine boynunu sür sonra gel boynuma dökül ister kül ol puslu kıl beni istersen es, savur çöl gözlerinde kötürüm etme de ne edersen et Yoksa düşerim hüzünle zülüflerine kış mevsimi sürerim siyahına ağartan bir yangın ile yakarım kor olur düşerim taze tenine fikir et, dediklerimi boyuna enine ya maktule olursun, ya da katil maktul olurum, olmadı katil Yeryüzü cinayet suretimiz cinayet şiirdir, şiir cinayettir şiirden öte cinayet olamayız korkma ama hatırım için az kork şiir olma, düz yazıya razı ol sonrası böğürtlen mevsimi. |
Kutluyorum.
Saygılar.