KENDİMİZDEN YAKINMALAR
ne sevmeyi bildik ne sevinmeyi
acı pınarından doldu hep testimiz gözü yaşlı analar büyüttü bebelerimizi ne gülmeyi bildik ne güldürmeyi erkeklik saydık yontulmuş taş duruşu göz pınarlarına gizli indi şefkat ceylanları dövmeyi ve dövüşmeyi yarıştırdık ölümüne ne çiçek vermeyi bildik ne yetiştirmeyi başımızın üzerinde bir gökyüzü vardı sonsuz mavi üç tarafı denizlerle çevrili bir cennet ülke bir gökkuşağı zenginliği dokunurdu tezgâhlarımızda tarihin ve kültürün biriktirdiği bir gömü üstünde oturuyorduk ama aymazdık ölmek ve öldürmek üstüne kuruldu bütün tuzaklar ya genetik kodlarımız sorgulandı ya inancımız bizi birbirimize düşürdü düşmanlıklar ne bilmeyi bildik ne bilmenin önemini |