1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
6987
Okunma
Sana kim dizgin vuracak, söyle?
Hangi bukağı tutar ayaklarından,
Diz çöktürür hele?
Sen rüzgâr kanatlı,
Sen göğsü imanlı,
Ey altın yele!
Güneşin doğduğu yerden,
Taşıdın ışığını;
Kaç medeniyet harmanından,
Getirdin aydınlığını...
Yangın yerine dönmüş Anadolu’yu,
Sen meftun ettin güle!
Kilim gibi dokudun
Ve yazdın gönlünü kilim gibi yere.
Ne dağ olup dikildin,
Mazlumun ve mağdurun karşısına;
Ne kinin taşıdın, kinin çarşısına!
Eğildinse bir tek,
Allah’a eğildin rükûda!
İnsan olmanın anlamı sende,
Hikmeti ve irfanı öğretmekti,
Aşka pervane her gönle!
Ey çeşmeler ve şadırvanlar ülkesi!
Ancak yufka bir kalp rikkatiyle kurulan
Şifahaneler ve imarethaneler diyarı!
Ey hanlar, hamamlar, köprüler, medreseler
Vakıflar, hayratlar, külliyelerle imarı,
Halka hizmet Hakk’a hizmet bilen gönüller mimarı!
Avlusunda hâlâ çınarların gölgesi,
Minarelerinden okunan ezanlarla yıkanan,
Ey güvercin zamanların banisi!
Ey rüzgâr kanat!
Ey yağız at!
Durma,
Haydi şaha kalk!
Şahlan yine!
5.0
100% (1)