3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
4194
Okunma
-1-
“Süngü tak!”
Dedi başımızdaki kumandan;
Taktık!
“Kalk!” dedi;
Kalktık,
Yerimizden toz duman.
“Allah...Allah!” sesi koptu bir ağızdan!
Yürüdük,
Akar gibi Sakarya;
Muazzam...
Büyüdük!
Büyüdük!
Büyüdük!
-2-
Çetmilli Ali Çavuş,
On bir yılın hıncıyla
Sarıldı oğluna;
Mehmet de babasına!
Yan yana düşmüşlerdi,
Baba oğul cephede.
Yana yana,
Hasret düşmüşlerdi;
On bir yıl,
On bir yılın hasretiyle
Sarıldılar birbirlerine!
Önce Ali Çavuş,
Şahadet şerbetini içti,
Oğlunun kollarında.
Sonra Mehmet düştü,
İzmir yollarında!
Onlar tertemiz düştükçe,
Vatan ayağa kalktı!
Onların yattığı yerler şimdi,
Dağ dağ,tepe tepe...
Onun için türkülerimiz
Bu kadar firaklı!
-3-
Telefonun bir ucunda,
Mustafa Kemal...
Diğerinde,
Albay Reşat...
Fena işliyordu zaman,
Beş,on,on beş...
Aşılmıyordu bir türlü,
Düşmanın kazdığı siper,
Çektiği hat.
Ama demişse o,
Mustafa Kemal’e:
“Komutanım,
Yarım saate kalmaz
Çiyiltepe’de olunacak!”
Başka yolu yok,
Olunacak!
Albay Reşat Bey bu;
Kararlı ve inat.
Albay Reşat Bey bu;
Saat gibi dakik!
Yarım saatin sonunda,
Çevrilmiş namlu,
Düşmüş tetik;
Utancından!
Tam on beş dakika sonra,
Gelmiş zafer.
Albay Reşat’ın,
Ölüm haberiyle beraber.
5.0
100% (1)