Tatlı Gün
bir günün içi olmalısın
sonra doldurmalısın gördüklerini anıya ilk esnemesi gün ışığının eski bir tekrara yenilip içinde yol alması dikilip herhangi yerde bu ben değilim derken yeniden tasarlamak kendini her güzel şeyin bir rengi vardı kapıldığın gerçeği tekrar eden var eden unutulan uyuyan beyazlaşana dek uçuşan anılar kırık kalplerde yüzler çokmuş çocuksu sevinçleri omuzlarından göğe yeni yalanlar söyle tatlı gün bizi sevgili yaz akşamları avutsun sahile varıp düşünen su neden bize benzer irkilmeden o bütünün kuş sesleriyle telaşlı bulutunda solucanlar yağmurun geldiğini biliyordu bir ahenk yanılgısı veya ayrılığa eşlik eden dalgalar git gide çekilen sevgi ayrışmasının hafifliğine tanık oluyoruz sen bu titremeye ölüm diyorsun hayır o ufuktaki keskin öpücük göğe düşme korkusu çeken balığın tedirginliği. |