önünde ters yönden sıralanmış banklar mercimek dibinde ölü bir bakteri nefesi bacaklarından iğneye takılır insan flüt muhafaza korku mahmuzunda lastikleri yıpranır öyle girince viraja kirpiğinden asılı kaldığı arka mahalle yollusu tek dalda kesilir nefesi, ağzı şeker kafesi
yarı yarıya kapatılan notlar sırasıyla gözbebeğinin tülleri açılır çıplak bir cücedir en içte uyku hapları bile daha büyük öyle girince daha nazik manalar çıkarılır bir şehrin en çılgın yokuşudur sesi
ruh cemaatlerinin aldandığı mumdan bir dağ geriye çekilen sarı, bırakır yeşile yerini şahin göğüslü iki kuş konar yaz boza uykular kaçıran rüyalar görülür beni, ben yapan bir seslendirmedir yarın dünden kalan büyüde unutulur ne varsa
oysa o yorgun kiraz pembe çıkıldıkça tatlı ve dolgun ellerinde çiçek kuşkusuz insan sarsılır ölmeden ruhu çıkıvermeden teninden bir ihtimal gülmek ister sonuna böyle gülebilme ihtimalleri ister çapaklanmadan gözleri çocukluğundan beri
her film de daha hafif dokunuruz aklımızın ucundaki çocukluğa samuel aşık olmuştur elleri tutsak deli kolları sürtünür azıcık sağanak yağmura direnme yetisidir an yağmur yıkar uzun ve kirli caddeleri yarım saatte bir iki söz geveleme isteği nasıl olsa bitmeyecek sonu diyebilir ki ona: -olmayacağını kanıtlayabilirdim sana az daha yürümeli
gıcırdayan küçük bahçe kapısı kurumuş bir kuş kanı lekesi ayakkabısında dişi bir yılana vurulmuş tokat asılır leşi her gün balkonundaki çamaşır ipinde üstünkörü anılır sobalı akşamlar kendi gözleriyle görür, her beyaz eşya solar saplanmıştır tanrı tarafından göğsüne iki zehirli mermi bağırır, haykırır, çıkamaz da, sonuçsuz bir ömür tedavi her insanın alnına yakılmıştır bu kan
bir gençlik yığılıyor lümpen göl kenarına beyaz pudralı kadınlar servisinde ten kafide sarma camdan hüzünler titretir saatin kadranını her saniye bahar ayininde demir yüz çiğnenir geceleri yanmaktan gelmiştir yeni iki saplı makas şemsiyenin cerahatından damlayan su yalar etini ıslanır ölü dudakları siyah bir itin izinde dişleriyle kahkaha atan acabalar kalsın biraz ileride çok rahatsız edici flüt susar merasim sonunda dağılır herkes evine arkasında ters yönden sıralanmış banklar
üstünkörü koştum ve düştüm bir turistin what’s wronguna muhatap kalmamalıydı dizlerim oturup o banka, öyle çekip giderken kan olmuş kuruyorum çıkamıyor sesim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
'wrong' şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
'wrong' şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.