İhtilalimsin yâr
mevsimsiz geldi aşk;
ayaz yemiş kanatlarıyla şah damarımı soktu dolaşmaya başladı kanımı uykumda vurgun yedim oturdu bağrım üzre usulca ısırdı rüyalarımı değişti bütün haritam --olmasın istedim sabah buğulanmasın hayal titresin kalbim üzre elest bezminden doğan ay o şehla’ki düşen cehennem ateşi, cennet mavisiydi doğanın yâr kokusuydu tenimi saran hicretlere yürüdüm gökle sahra arasını bedevi gözlerimi yoluna çevirdim rüzgâra denk; düşe kalka cihet bilmez kaktüslere gül eyledim bütün yıldızları --gelişine giydiğim Yusuf yanımı bedir kuyularına attım mersiyeler okuttum bulutlara İbrahimce kervankıranım dur dedin, durdum sürmeli gözlerini yasladın kirpiklerime kıvılcımını aldın tılsımını yitirdi bakamam ufuklara hayalinin avcısıyım artık karanlığı gezen durmaksızın okyanus mavisiyle şiir yazdığım yönüm olan aydınlığım --sen benim çığlığım her vedaı çözen kilidim o sonsuz uykumsun gölgesine tutunup ruhumu ve kalbimi gezdirdiğim tahammülüm aşk deli gömleğiymiş Yunus diliyle geldi örseledi beni giydi baştan ayağa sana büründüm örttün üstümü saydamlığınla hatırla yâr; sana kesilmiş demiştim çocukluğumun göbeği serencâmında ve eriyebilirim mahşeri bir cinnet karışabilir mesut hayallere --kalbimi divane dönen Leyla’m bilinmedik görülmedik illet bu aşk tutkunluğumuzun çözülüşü ise mahşeri güneş yangınıyla son bulur mâverâi hisle başlayan katil telaşa dönüşen masum beraberliğimiz |
Çok güzel şiirin, haz veren gönüllere sevdaca akışı.
Kutlarım.
Beğendim.
………………………………. Saygı ve Selamlar…