Biz paslı zincirlerle doğuştan yüreğimizden "prangalıyız .Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ustaya mektup ....../
Gülüşün gülüşüme ,yüzün yüzüme ,benzemez di ; Hele huyun hiç benzemez , Biz farklıyız ,demiştim sana ,inanmadın. Dedim/ ya biz seninle ayrı dünyalardan gelmiş iki ayr/ı insan .. Benim ,Haziranda pır pır eder kalbim, Deniz kenarına gitsem kumla oynarım ,mutlu bir çocuk olurum Dönme dolaba binsem bütün acılarımı unuturum . Ruhum sığmaz bir yere , dersinki kanatlı bir kelebek Bazen huma kuşu olurum ,yükseklere yükselir, ruhum gider bazen , Palandökenin o’ başı karlı beyaz bulutlara değen dağlarında dolaşır . Uykumda mısralar torbası sırtında gezgincidir zihnimde ,bırakmaz uyuyayım . Pusatımı ben rüyamda şiirlerle kuşandım , sen bilmiyorsun .? Daha yolun çok başındayım . __ Emekliyorum biliyorsun ,dizlerimi kanata kanata olsun ,bunada razıyım . Şiirden gelen her şey ,de başım gözüm üstüne , Darılıp küsmem hiç kimseye ,dilim lâldır benim . Melodisiz ,sessiz şiirlerim gibiyim Bilen bilir ,ben yazmıyorum Ürkek kalemim yüreğimdeki safrana batırıp ,kalemi yazıyor.. Ömür vâki süremiz hızla gidiyor . Yaşam su gibi akıp gidiyor ,seviyorum yazmayı Ürkek bir güvercin olsada kalemim acemide olsa Yeşil yaprağa düşen ,çiğ damlasını Beyaz bulutlarda arayarak bulursam eğer ,naçizane yazıyorum.. Biz kadınız sokağın ortasında ,onlarca insanın içinde ,- yokunsan/madan İzlendiği çaresiz kadınlarız . Kucağımızdaki yavrumuzla dehşet dolu gözlerin önünde , Yavrumuzun ’o minik elleriyle bize sarılıp koruyamadığı çaresiz kadınlarız . Lime "lime bıçaklanıp , savaşlarda en önce kurşunlara biz geliriz . Bu her yerde aynı değişmez . Avrupada bile . Bu her yerde aynı yadsınamaz bir durum Bir baba yiğit bir.., Malkoçoğlu çıkıp ta dur demez . Olur/ki dur yapma dese birisi , hemen kötü bakışlar yakıştırmalar başlar . Kırılan keşke sadece kalem olsa be ustam , Bizler yüreğimizden kırılmışız , kalem kırılsa bize ne ?yazar . Sokağımızdaki akasyada zaten , her gece öter "asi bir böcek Sanırım bu yaz ,çok saz çalar ,bizim doğuda cırcır böceği derler be ustam Böyle giderse elele verip kaçar ,- ilham perîsî ile mavi perîm burda çok güldüm bak bu ikisine be ustam . Kırılacaksa kalemimi kendim kırarım ,_ Kırıp yıkarım begonyaların cümbüşüyle gömerim kıyamete kadar.. Yazmam bir daha and olsun. Ne kaldıki kırılmadık kırılan kalem olsun be ustam. Kadından şair de olmaz ,ozan/da , demişler . Tamam ozan olmayayım şairde , üç beş satırda karalayamaz mıyım be usta . Şiir yazmasın demişler sen ne dersin be ustam.. Gönül tezgahımda yazdım şu üç beş satırı, Biz kadınların kalbini doğar doğmaz çıkarmışlar, Önce kendilerine sırça köşk etmişler ? Sonra kül.. Peki bunca aşk şiir niye yazılır be ustam .? Şairler bunca şiiri yalancıktan mı yazarlar .? Bizim ellerimiz sudan çıkmasın mı ? Pembe ,ellerimiz sadece hamura mı ?yakışır , Su böreği açmaya baklava açmaya yakışır bir de yığınla bulaşığa ,değil mi ? Çocuk yaşta kanıksamıştım dağ gibi bulaşıkla çamaşırı .. Az mı yıkadım, makinam yoktu ,şimdi ise hep duacıyım şu makinayı yapana Geçende sesli sesli dua ettim bu makinayı icad edene sonrasında Üşenmedim araştırdım icad edenin ismi "Cochran’mış elleri öpülesi bir insan .. Biz kadınız baştan aşağı imge saklıyız içimizi görebilene aşk olsun be usta.. Doğduğumuzda kız olduğumuzdan utanırlar . Büyüyüp serpilinince başlık parasına haraç mezat satarlar. Bedenimiz bizim değil doğuştan zimmetliyiz .. Demokratik ülkemin ,karanlık noktalarında ,cehaletle ne dolaplar döndürürler. Çocuk gelinlerimiz var, hepsi çocuk denecek yaşta , Kurban edilircesine küçücük ellere yeşil kınalar yakılır , Bez ’bebekleri kendilerinden küçük kız kardeşlerine miras bırakılır . Başlarına geçirilir o’al duvak bilmezlerki O çocuklar hayatları ömrünce kara duvaklı olur . İncecik boynunda; "Emanettir Dört reşât aralarına sıkıştırılmış ,bir Beşibiryerde ,vicdanı satılmışlarca , kimimiz bu ,üç beş pula satılırız .. Yasaklıyız duygularımızı kaleme alamayız asla .. Biz paslı zincirlerle doğuştan yüreğimizden "prangalıyız . Nazım’lar ,"Arif’ler de öldü ,biz kadınız hakkımızı kim kaleme "ala ,be ustam .. Gurbette illegal bir döngüdeyim hüzün doludur gözlerim Kalbim ve bedenim çok yorgun be usta .. Memleket hasreti ,bir yandan bir yandan yıllar sevdiklerimi tek tek aldı. Savrulduk ordan oraya tıpkı bir masal gibi , "Of ya ,kalem yine coştu bulandı hüzne be ustam .. Benim tek can dostum canım babam vardı , Oda gitti bir daha dönmemecesine ,gözlerim doldu yine ..../ Ben artık yazmayayım mı .,? Kalemimi dar ağacına mı ? asmalı yada kırmalı mıyım ? Be ,usta....../ nurcihan erdogan. |
yüreğine sağlık
saygılar iyi geceler