Hüzün Salkımı...
Uzak yollardan gelmiştim...
Kapımın kilidi aynı. Şiirden kaçıp sinen kokusu Yalnızlığın ayak izleri dolaşıyordu sessizce... Girişteki ayna hüzünlüydü lakin Duvarlarda boyası akan bir ağlama sesi Çarşafların rengi de mi solmuş ne... Pencereme düşen ay bile suskun. Alnımda güneş yanığı düşünceler Yüreğim günü geçmiş meyve tadında Hangi yana dönsem Hüzün üzüm salkımı... Kıraç çocuk gözlerim, Bir buluta bindi binecek Ama yağma zamanı değil... Bulutlar özgür kalmalı... Esrik bir ütopya zorluyor belleğimi Parça parça iniyor her düşünce Görmek istenmeyen bir tablo çiziliyor... Ressam böyle istemedi ki... sunu; Hüzün üzüm asması, Salkım salkım meyve vermekte... |
Bizim gibi dedin, doğru söyledin,