İRONİK SAYIKLAMALAR
yokluğunu bozar sessizliğimi
hayalin dans eder sigaramın dumanında kovalar kokunu tül perdem hüzünler soluk boyun büker kül tablama dudaklarımda isyan ironisi düşer nefesim bir damla gözyaşında oy geceleri sen diye canıma bastığım ey benim huysuz gözlerimin sancılı yaşı ey dualarımdaki kabul görmeyen aminim ey benim gökyüzüne kurulan dar ağacım yüreğimdeki buruk sancım içimde ışığını kaybetmiş koca bir şehir sokaklarında bana benzeyenler dalgaları çağırıp gözlerime hüzün doldurduğum yürek sancım avuntularım delirir şair kalemimde karışır varlığıma gidişin gittiğin kadar uzarken suskunluğum artık tutmaya da korkuyorum dileklerimi elvedaya yenik bir mendil avuntusunda çığ olur yuvarlanırım akıp gittiğin kıyılara artık umarsız yürürken çıldırıyor adın satırlarımda ben beni anlatıyorum her isyanımda sen kendine alınıyorsun her isyanımda her gece ben kendi cenazeme ağlayıp avuç avuç toprak atıyorum kendi mezarıma yeni bir şiire yamarken adını ah sevgili şimdi bırakıyorum bu aşkı eski bir şarkının teline ironik bir cümle birkaç hıçkırık birkez daha yurt edinir sol yanıma |