Altı Harfli GerçekŞiirin hikayesini görmek için tıklayın yürümesini bilmeyenler koşanlara kızarlar..
aldanışı ömrümüze biz sunuyoruz
vazgeçmeyi de yeniden başlamak evet korkutucu ama bazı şeyler ölümüne üstüne gitmeye değer orada öylece yürüyordum konuşmuyordum susmuyordum doldurmuyordum boşaltmıyordum ağırdan almıyor hızlanmıyordum hiç bir gerçek benimle değildi düşlerin doğurduğu tutkular yıkadı göğsümdeki karanlığı kuralsızlık kaygı hatlarımdan ruhuma ulaştı öyle bir rahatladım hadi ordan dediğim an devrilmiş devletler gibi kaldı yol kenarında tüm yasaklar başımı kaldırdım helallik aldım gökyüzünden küçük küçük gülümsedim toprağa ağaçların sıkıntısına iyi geldi yağmur zamanı yakalamaya koştum azraile nanik yapınca nereye diye sormadı keder yetimhaneden kaçırdım çocukluğumu hey dibim kimsin diye sor gençliğime çağır Tanrıyı arnavut kaldırımlarına demez ki kulum büyü artık herkesin aklında basit basit şeyler uçuşuyordu para diyorlardı savaş diyorlardı seçim diyorlardı ben büyümüyordum ıslığımı tamir ediyordum yaşlı bir rüzgarla yanlış yaşamak sokağın kıyametiydi uğurlara ağlayan toprağa Vicdan özgürlüğünden çağlara saklanmış hürriyetten bahsettim medeniyet uğruna yalnız kalan insanın kimsesizliğini anlatırken tutuşmaya hazır yankıydı sesim halini anlatamayan sloganın telaşı vardı üzerimde hızımı alamadım şiirden bahsettim şiirden bahsettim şiirden bahsettim yazdıkça değiştireceğimiz dünyayı anlattım ormana göğün gerdanına kolye oldu tutkum sesim halhallandı orada öylece yürüyordum ezmiyordum ezilmiyordum inmiyordum çıkmıyordum gelecek fısıldanılıyordu yeni doğana ben eskimiş yerlerimi okşuyordum yeni doğanın her hücresi filiz öldürüyordum boşunalık duygusunu inan ey kalbim inan mücizelere... mucize sizsiniz. Edebiyat defterine ve okuyan yorumlayan arkadaşlara selam olsun.. |
anlamın önüne kazık çakmak gibidir
kim çakar onu? :)
tebrikler