12
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
1908
Okunma
Ah, karmaşalı doku içinde yürüyeceğim
Gerçeklik dediğin önce belirir
Sonra yok olur.
Zum meyhanesinde biri bana şarap ısmarladı
Tek kişilik odamda lüle saçlarımı kesiyordum
Paslı makas
İplikten geçmeyen iğneler
Yukarı kalkık tek kaşımın üstünde
Werther’in lotte gölgesi geçiyordu.
Saygıdeğer adamlar, kadınlar
Balkabaklarım
Ben bu İvan Yakovleviç’i öldüreceğim
Beş kilo sabunla geldi
Yüzümü yıkadı
Kulak mememi
Her yerimi sabunladı
Buz kesildim
Tanrılar hayran hayran izledi
Ve harika diye bağırdı Thomas Mann.
Ah ah ah
Tanrıça çariçenin göbeğine bak
Ne mükemmel müze, kollar bacaklar
8. dereceli memur Kovalev uyandı
Irmaklar eridi
Biraz ötede İntihar etti asil bir bekçi.
Hiç günlük güneşlik bir hava değildi
Neva bulvarında açıyordum resim sergimi
Adalet sarayı bağırıyordu
Eğitim bakanlığı
Boz bulanık deniz bağırıyordu
İşçiler
Sirüs ve rüzgar çanları.
Üfle dediler Sûr’a, üfledi İsrâfil
Tepeden tırnağa titredi evler, odalar
Subay üniformaları
Güzelce mobilyaların tozunu aldım
Korniş örümceklerini yerleştirdim üzerlerine
Piyano başına oturdu İllyrıos
Böylesi güzeldi.
5.0
100% (29)