Diyorum KiGözlerimde biriktirdiğim kasım grisi bulutlarla Bir cenaze törenindeyim Kelimelere helal edip hakkımı Issızlığın ortasında sıkışmış yüreğimle Öfkemin mutluluğunu izliyorum… Ellerimi yakıyorum göz sularıyla tüm yaralı serçelerin Adımın aralandığı perdelerde irkiliyorum yansımdan Aynalara ruhsuz gelip kendimsiz gidişlerimi umursamamaktan yorgun olsamda İyi ediyor toprak kokusu beni Kirlendi biliyorum toprak ayak izlerinden Kirlendi karınca yuvaları... Ki koşmaya kalksam çelme takar karınca sürüleri… Seslerini duyuyorum istemesem de takvim sayfalarında yanılgıların Bir o kadarda dağlanmış dilimden itihara meyilli ah ile hasbihal oluyorum Ayaklarımı değdirmeden yere Aklımdan düşüyor suskunluğum… Yorgunum evet İçimde divane bir kelime kıyımı Kanadıkça pişkin bir tik yerleşiyor mimiklerime Müzmin umutlar durağında Eksilmiş virgüller not defterimde… Şiirden vazgeçmek istiyorum Vazgeçmek istiyorum evet ifşa etmekten yüreğimi Aynı cümleleri yurt edinmekten Sığınmaktan babamın alın kırışığına Soğuk sütunlar arasında anlatmaktan Yalan yanlış polyanna hallerimi… Biliyorum , Tarifsiz suskunluklarla esen bir deli rüzgarım Soğuk sütunları yalayan… Lakin, Üvey artık kelimeler bana Kefenini örtemesem de Bıktım emir kiplerinden takvimlerin Şakaklarıma kar düşen saatlerden… Diyorum ki ; Kızılcık şerbeti kokusu nefesimde olsa da Ölmezden gelip Çiçek olacağım artık 1 2 3 Şiirtıp… HzlKRDĞ |