Taşakşamüstleri fark edeceğimiz her şey kökü ölü, dalsız kuru taşlık yerde kurumuş bu nehir ne bu gövde taşır seni artık ne gölgesi sustukları, baktıklarıyla taşlaşmış bu yankılar sesler ve alacakaranlığın uzak şarkısı hadi vur kıyıya şimdi kara koltuk dört köşeli avlu avluların selamsız kederi gibi. adanmış yıldırım durur kayın ağacının üstünde kimse gelmez kuşun gözünden su yükselir kanatları da taşı taşla ovdum sen çıktın. |
sevgiler