Dalgınlığın Aniden Çürümesi
yanaşıyorsun geceye
ne o soğuk vakitler kuşanıp beklediğin o elem almaz yanmaz tutuşmaz kalbin yorgun şairlerin gözlerine ölü kumlar serpen dalgınlığın aniden çürümesi yok bu uzun yolun sonunu biliyorum sana sordukça senden yankı yeniden kendimle buluşuyorum sevil dediğin kuyuların yakasında ne gül ağlar ne bülbül ey bilinmeyenin çıplak arzusu çekilir kapatırım tınısını dünyanın hatırlat istiyorsan yükselince düşerken tekrar bulduğum geriye dönüp değiştirmek istediğimde kıyıların şakacı rüyası olurum artık yok edemezsin bizi hem tatlı uykularımız var sonu olmayan yarınlar yavaş yürüyor birden bire değil olup bitenler eskicilerin eskisi gibi biliyorum bu herkesin başına geldi sayılı bir kader için hüzünlenmek değil baştan başa sorular yorgunluğu öpülünce geçecek diyorlar öldüğüme emin yaşadığıma emin değilim. |