SEN BÜTÜN ANALAR GİBİ GÜL KOKULU ANASINŞiirin hikayesini görmek için tıklayın BÜTÜN ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLAR SAĞLIK MUTLULUK HUZUR DOLU GÜNLER DİLERİM 💐
Bü gün dünya anneler günü ; Ben bu gün mayısın vurgunuyum anam Sen bizim dünyamızsın bizim güneşimizsin . Sakın bu gün hüzünleri giyme anam Senki anadolunun güçlü kadını, Erzurum’un Nene Hatun’u Kara Fatma ’sı gibi Sen benim yiğit anamsın . Herkesler bu gün anasına çiçek gül taşır ellerinde Sen üzülme ne olur güçlü ol anam Mesafeler bizi ayırsada kalbimizdesin Dünyanın en güzel çiçekleri sen kokuyor . Sen üzülme ,bizi nefessiz bırakma Emektar anam bizleri bu günlere getiren gül kokulu ellerinden öperim. Anam sen bilipte üzülme sakın Bu gurbette ne zaman yağmurlar yağsa boşalır fütursuzca ,gözyaşlarım Önce şöyle bir buğulanır ardı sıra gelir sessiz pınarlarım Torunların görüp üzülmesinler diye yazmamın ucuna gizlerim . Memleketin o meşhur türküsü vardı Göç göç oldu göçler yola düzüldü "O türkü hep dilimde pelesenk ,avare gezinir durur. Gurbet uzak ,ne bir ışık ne bir aks-i seda o yollarki gözlerimde hep ıslak. Babası askerliğini yapıp gelince hastalanıp vefat etmiş İki yaşındaymış anam ,kız kardeşi ise bir yaşında Koca bir köyün sahibi bir sürü maraba emrindeymiş babasının Babası çok cömert iyilik sever ilim irfan sahibi aydın bir insanmış O zamanlar köy gibi yerde eskiden dedesinin tahtadan kitaplığı varmış Kitaplar hepsi birer eser hiç bir tanesi anneme kalmamış Babası ölünce koskoca köyünü akrabalar sahiplenmiş Anamın erkek kardeşi olmadığından târümâr onca variyet Dağılmış Onca malı mülkü akrabalar aralarında paylaşım yapmışlar. Anamın doğup büyüdüğü yerleri bile bilmem Ah anam babasının evi bile elinden alınmış Ne hatıra bir eşya ne de bir bakır maşrapa geride kalmış Ah ; öksüz anam bana demiştin hayatımı yaz nurcan , Zaman zaman dudaklarından hüzünlü kasîdeler dökülürdü anam .. Söyle anam hangi birini yazayım , Bir destansın sen , anam Hayat zaman zaman acıları üzerimize çiğ gibi yağdırır , Çilemiz çığlık çığlığa bağırır bakışlarımızda bazen . Kalem de şâir değil/ki seni yazsın ..../ Dokuz ay yüreğinde gezdirdin anam . Çok cefamızı çektin biliyorum bende anayım Ana olmak kolay değil . Erzurumun soğuğundan sakınırdın bebelerini koynunda ısıtırdın İşlediğin o kanaviçe kundak bezlerini Bir keresinde sormuştum anne neden koynunda hep bez var Kızım ısıtıyorum demiştin bana ben gülümsemiştim sana Bebek arabası diye bir şey o zamanlar belki vardıda haberin yoktu Kara kıştı dışarısı tipi boran uğuldardı rüzgâr Fakirlik ne çoktu,ne isterdi kara kış yoksullardan Ekmek kuyrukları uzatırdı sokakları Kar yığınları geçit vermezdi atlı faytonlara Hasta kardeşlerimi kucağında taşırdın bir başına Kök kömürle ne güzel çıtır çıtır yanardı sobamız Etrafında ne güzel toplardın çocuklarını Masa üzerindeki radyoda türküler eşlik ederdi Sobanın üstündeki fokurdayan demliklere , Su ısıtıp çocuklarını leğende yıkardın çektiğin hep eziyetti Hiç üşenmezdin ,benim cefakar anam yiğit anam Çamaşır bulaşık hep ellerinden geçerdi Evi tel süpürgeyle süpürürdün Anam otursan boş durmazdı ellerin eskileri söküp dikerdin Babamın eski pantolonu küçültüp kardeşime dikerdin Ah ; anam elleri öpülesi anam Şimdi var mı senin gibi analar bilmem Bir göz kırpması kadar kısa yazımız vardı Şilteleri söküp yün yıkardın mitil dikerdin Yastık yünlerini çırpardın Küçüktüm kararınca kararınca yardım ederdim sana Anam süslenip gezmedin işten güçten zamanın yoktu Köylerden gelen hasta akrabalardan bize yatmaya yer kalmazdı Onca işin gücün içinden Çocuklarına hep gözün gibi baktın anam . Anam iki dil bilir birde renk renk kilimlerin dillerini Kızken teşi eğirip en ince çorapları sen örermişsin O çoraplarki yüzüğün içinden geçermiş Sandığında hâlâ o çoraplar var desenleri dersin zümrüdü ankanın renkleri Ah ; anam , babam can yoldaşın seni bırakıp gideli kara toprağa Sen şimdi bir başına kaldın, Sen bu gurbeti beğenmedin kalmadın burda Şimdi bir başına bu anneler gününde ne yapıyorsun El alem hediye verir anasına benim anam nasıl şimdi ? Felek gözün çıksın , Anamın cefayla büyüttüğü çocuklarını uzaklara yolladın Aş uğruna ekmek uğruna attın gurbetin ağyarına Anam ; yetimdi hepten yetim bıraktın felek . Gurbette gözlerim pencereden sisli bulutlara dalınca , Dolanır dilime o meşhur ezgi Göç göç oldu göçler yola düzüldü .../ Kanar yüreğim çaresizce yalnızlığına anam Senin evlatlarının tırnağı acırsa senin için sızlardı Evimizin üstünden alçak uçar uçaklar , Her bir kanadıyla dua yollar mısın bizlere anam Saçım başım her halim gurbet oldum sen üzülme . Bu gün anneler günü torunun Hivva ,mor bir orkide almış kızına , Torunun sarıldı öptüm Seni hissettim ,bir tuhaf oldum. O ’an gözlerim doldu içim acıdı Torunların beni çok seviyorlar . Zaman zaman Diloşun gelip kokluyor annecik ne sürdün yine gül kokuyor/sun. Sen bütün analar gibi gül kokulu anasın Onlarda beni ,seni sevdiğim gibi seviyorlar . Bu gün ev işlerini torunun yaptı bende bu sabah bu satırları yazmaktayım. Rabbim eksikliğini vermesin senin anam . Gölgen ve duaların ulu bir çadır gibi hep üzerimizde olsun . Torunların ,canısı benim ,en değerli orkide bana ,sen gibi hislerim Boğazıma mıhlandı bir düğüm ,çağlar birazdan sessiz pınarlarım .. nur. |
Kutluyorum kalemini,
Yüreğin var olsun
_________________________________Saygılar