ahraz ülkesinde bir çift mektup güverciniyiz sevdası yazılmamış olanlara
...
ve dilimin kuşları türkü çırpıyor ey sevgili kanatlarında ozanlar nakarat, nakarat hasretin uçuyor
bilirmisin her tütün yalnızlık bana oturup gecenin çay demine sana küllerle dağıldığım sus öyküsünden alıntılar yapıyorum
aklım sömürge acılar yüreğim medcezir mültecisi bir çocuk
hergün bir peronun önünde gelmeyecek olanı bekleyen derviş gibi penceremin buğusuna çizdiğim paslı rakamlar önünde seni beklemek suya kederleri anlatan seyyah olmaktır
ne kadar bastırsam ağlayışları gözlerime resminden dokunuşun bir denizi kirpiklerime asmam demek hani tarifsiz bırakıyorum ya seni sonra bir ağacın yırtılmış dalı oluyor mana ve oradan kokuyorsun bir anda
yokluğunun tercümanı yok ey sevgili lisansız hayalini asıyorum duvara Ahmet Arif’in prangalarıyla seyrediyorum seni
memleket oluyorsun sıvasız coğrafyada saçlarında kocaman bir çınar avucuna doldurup şiirlerden toprağı göz yaşınla defnediyorsun Nazım’ı
And dağlarından Cudi’ye yola çıkmış baharatlı göçlerin kınalanmış insanlarıyla kabile oluyorsun umutlarıma
aşk hükümsüz gitmek yani ey sevgili valizde küçük anılar cüzdanda terli fotoğraf sana gitmek geride kendimi bırakarak kaburga altım yüzün sol omzumda kar kuşların asla gelmek değil bir deli raporuna atıfla sadece sana gitmek
...
hadi durma kınayı saçlarının avucuna yak gözlerinin içindeki düğünde karşıla beni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
SÜRGÜN ZAMANI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SÜRGÜN ZAMANI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gözyaşı dediğimiz şey bir pınarmış aslında, sürgün yüreklerin közlerini sulayan...her hasret bir kavuşma anına götürür insanı....o yüzden şiir çocuk, özlemler büyümeli sevdanın kucağında...
Sadece sevgiliye açılacak sabahlar vardır...Ona söylenecek sözler. Ona uyanacak düşler. Ve ona varılacak yollar... Biriktirirsin yokluğunda...Boğazında düğüm oluncaya dek...Nefessiz kalmak ölmek demek zira... Gülüşlerin ömrü ne kadar kısaysa hüzün bir o kadar uzun...Zira mutluluklar uçucu anlıktır...Hüzünler kök salar bir orman büyür içinde. Yaprakları dökülmüş ağaçlar... Hazır yarım kalmışken aşk, tükenmemişken yollar bitmemişken kelimeler gitmeli şair daha fazla bekletmeden daha fazla özlemeden tüm gözyaşlarını ayrılığın köşe başında bırakıp ta gitmeli...Zamanın suskun dilini kesip te gitmeli...Kuşlar vurulmadan göç etmeden...Gözlerde ki düğüne halaylarla gitmeli....
Çok sevdiğim bir şarkının melodisi eşliğinde yine olağanüstü güzel bir sevdanın sesini duydum... Kaleminiz susmasın şair... Saygılarımla...
şiirdi desem az, zira es geçemeden okunansın....
tebriğimle...
selam ve saygılar...