54 - Kırk Yıl Sonra / Yol
.
aah garib ebem sen demesen ben binmezdim arabaya “ben enecen” deycen emme abam elimi hala goyvumadı önyanna; yanına aldı, sarıldı siğim siğim ağladı, hıkkıdık dutdu zavallıyı içi gakdıkça yandım yanından ayrılmadım, “heş ayrılmaycan” deye yemin ettim, kendi kendime hemi de nassı dönecen öğüme goca köpekler çıkcak, hadi deyen çobannar sürülerinin başında olsalar, “oş ” deyviriler de dağın başında sürülerinden baya aralaşdılar Birinci Dinlendirikden dönüyokana nerdeymiş Gara Memetler’in sinece “Pasdavalcı” nassı üsdümüze sıçradı valla herkeş tingedek düşdü öte yana gaşdı biri elindeği tüfee dorultdu emme düğürboba “sakın ha” dedi “arkıdeş ben bu köye bi taa gelcen” ne yani “bi ğız taha alacan” mı demeğ isdedi yonusam, güçcük gızgardaşımı da mı bellikledi acabına ola “ele … godumun döyüsü” deyelek söğdüm adama tabi içimden emme öyle-böyle bi adam deği(l) nakısına dirayetli dilektor adamımış do(ğ)rusu “len böle bi adam o(ğ)luna neyye kendi köyünden gız almazı ki hankı döyüs bu adama gız vermez ki demek ki Bi döyüslük-namızsızlık, hırsızlık file etdi öyle ya” deye geçirdim içimden Pasdavalcı hala arbılıyo arabaya ötelerden Hasanüseyin fira ünneyo barıyo-çarıyo söğüyo filen emme kim dakar Hasanüseyini yau.. da; Pasdavalcı “banamısın” desin, bi nevi hoyuk Pasdavalcı zati Hasanüseyinden böyük! gosgoca Akmemet, Garamemetlerin beyi o(ğ)luna çobannıg etdirsin ha hakkatden bu adam Akmemedin o(ğ)lumu ki yani İrbeminen has-öz gardaşlar mı yani Kazim gibi bobada bir, anada ayrı file değiller de(ğil) mi hani d(iy)ece(ği)m Akili taygeldi mi getirdi ki inanası gelmeyo insanın ötekinnere heş benzemeyo da aman bana ne sankı biziki boba da ne elde bir dutdu taygeldileri abam dedemgilde ben ebemgilde garıntokluğuna amele baya bildiğin köle.. gerçi Hasanüseyin de münafığın, sıracalının tekidir emme isanın içi acıyo işde neyeyse gerçi; eyiki bu çoban valla; değilise, ileşber file olsa; öğüne ğelen herkeş bunun an’ını ma’gını gakar durur valla her anbaşına Pasdavalcı ba(ğ)lacak değil ya i(n)sanın bununan an-ana bi tarlası olmalı da her çift sürüşde hususi bunun anını kakıp durmalı ötekinnerin tarlası takgası var da bunun neye yoğuki demek gi gardaşları da anını kaka kaka ooh üsdüme eyilik.. eliniz dert görmesin Allah var ya günahım gadak sevmen emme valla bu kiiim… Akmemedin o(ğ)lu olmak kim mencilissizin teki.. var köyde bir keş tene daha Akmemet gibi bi-keş daha adı ağa yoğ ülen ha! adı ağa geçen her gapıda böyle bi sürü Hasanüseyin var valla ya hazır ben de köyde yoğukana gız gardaşıma ebeme olmadık namızsızın teki bi kötünnüğ etmeye gak(ar)sa Hasanüseyin de oluuur, başgası da garip ebem hinci neyder ki, gonşulara gap-gacak, talba eletilceğdi taha bi başına ebem nası başa çıkacak ya! .. garib ebem “ben encen” deye basdım fiğanı “dur” “mur”, aklımı çelmeye ğakdılar “yok ben enecen” de “ben enecen” bi yandan da abam basmadı mı ağıdı-fığanı “gurbete gederin de elim kınalı gelin mi oldum eller gibi analı goca Alla(hı)m beniminen gavgalı var get gardaş var get, unut abanı” … gelin gediyon da elin yabanı bari eller gibi bobam olaydı anam sağ olaydı, yollar mıyıdı var get gardaş var get, unut abanı” naçar arabayı durdurtdular a(ğ)lamayan mı galdı.. taa Çalgırındayız Sıhıyanınalmalığ ettiği yeri geşdik herkeşler arabalardan endi abamınan biz de endik.. endik emme; ne dur-çüş dinneyon ne nasihatlara etibar ediyon düğürboba a(ğ)zıma dutuşdurdu cığarayı iki çekdim, ı ıh zehir zıkkım! bişiy, öğsürdüm adamca(ğı)z naçar “geri dönelim” dedi.. .. “emme geri ğetmeye ğaksak geş galırız” …. “eyisimi biz seni Gövceli Köprüsünde endirelim gara yeğen” deyelek ne diller dökdü adamcaz artık mayır muyur etcek yerimiz galmadı uzatmayalım en sonunda “pekey” dedik emme “keşke durmasalar” deyon içimden emme orda endik vel(h)asıl valla ağşam garanınığı da çökdüm çöküyon deyo enmiş bulunduk, erkekliğe de su sıçratmayoz len hinci ben garannıkda nassı bulcan yolu ya Yazılıgaya, ya Analığızlı, ya Gövcellinin köpekleri, ya Tekkedenyüz mezerliği, keşke tükürdüğümü yalamanın imkanı olsa ….. DİPNOTLAR hıkkıdık : hık etmek, hıçkırık oş / hoşt : köpeğe saldırmasını yasaklamak, havlamasını engellemek tingedek düşmek : ani ses ve hareketle şok yaşamak, ürpermek, irkilmek nakıs : aksi nakısına : aksine, bilakis taygeldi : evlenen bir kadının, önceki eşinden olan çocuğunu da beraberinde getirmesi an kakmak : komşu tarlalara doğru kendi tarlasını genişletmek arkası yarın resimdeki kara çocuk Süt Abeyim Sn Mehmet Bİner’in cenazesi için köye gideceğim Allaha emanet olasınız |