39 - Kırk Yıl Sonra / Nerelerdeydin
AYŞEDUDU ANLATIYOR
“-yarı uyur, yarı uyanık ürüyamda Akmemetlerin Gorunun ete(ği)ndeği ğibi dere gıranındakı zümrüt yeşili bağlarda razakı üzüm, erik, gayse, armıt, tiltombak harımlarda yanal almalar de(v)şiriyon, dalından.. sanki her yan gudurmuş gibi göğeri; firenk, bosdan, bobam ıramatlık ak bi atın çilbirini uzadıyo “me!” deyo bi goyun sürüsü hayadımıza doluyoru.. çobanı utanıyo saklayo yüzünü, o beni biliyo da, ben onu “yerli Allah” bilemeyon ku, gatliken bilgişlik vermeyo bi bayguş sesine uyandım, gece yarıldı sanısın.. “hayıra öt işallah” dedim bildiğim her dovayı okudum, yengattan başdan aldım! bi taha.. bi tahaa.. zabbah da “oldum oluyorun” deyoru narasın uykum gaşdı bi tefa, ay aydınnık, pamparlak ay tepsi ğibi, sanısın ortalık süt gazanı heryer apapbak.. deniz süt çenceresi ğibi.. uruhum cene(ği)mden çıkıp getcek gibi bungun “gaş” dedim “dışarı çıkayın” dolay dolay anıtdım ı ıh.. ıpıl ıpıl gündoğu esip batı(r).. ha! yağırnım üşüyvüdü höyle merdimenin başına oturdum ya! narasın aklıma bişiy gelmeyo ne sevap.. ne günah ne bişi, hiş bişi(y) neçe sonura fark etdim kii.. inil inil bi ses.. derken okarı yandan iki ğişi geşdi fızlı fızlı fira sürü köpekleri uluyo öte malleden öyle aklıma düşdü, içim “cız” etti “ay Alla(hı)m” dedim, “bek ağırımış” dedileridi “sakın “Deli Musduk” getmiş olmasın” heralhem.. duralakdan çok geşmedi öte yandan bir iki ayak sesi.. ilerden geriden, derkene hoca sela vermeye başladı “hıh” dedim bu!.. kim deceni beklemeden unudivimişiyin dalmışıyın hocanın sâlasına hemen iki elhamına bi kulfalla.. dolu helkeleri gaptığım gibi seğirttim Eşe Ğelinine, Cennet bacıya ıras geldim “Ismayıl gelmiş, onun gucanda teslim etmiş uruhunu” dediler n’oldum höyle, duyarına duymaz taha hankı Ismayıl, kimin nesi demeden bi hoş oluvudum gı!, dizlerimin bağı çözülüvüdü gözüm bulandı, başım döndü, helkeler elimden düşcek, gondum, “siz gedin” deyebildim o gadak “siz gedin Cennet Bacı”dedim emme getseler netçemişimişiyin bilmen.. hepden canım çıkıvıdı gı! “tam kırk yıl sonura” hee oyusa var yana .. helkeleri atıvırıp daa canım uçalak varmağ isdeyyo.. emme nereye ayaklarımın üsdünde duramayon adım atamadım narasın emme seğitmeye mecalim, ayakda durmaya halim galmamış ki ne yörümeye ne hurdan gakıp da huruya getmeye.. ne de iki çi(f) ilaf etme.. takatım ossun daşı sıksa suyunu çıkaran o cövher “ı ıhhh!” dedi gene kırkyılda bi(r) olurun bö(y)le “bana mısın” demeyyo narasın hiş bi yannarım dutmayyo “ölüvümek böyle bişi” demek… demek ölmemiş.. demek köye ğelmiş öyle mi? hu Alla(hı)n işine bak.. sen bilin Gözel Irapbım.. “ne yanı hayırlıysa!” şükür.. hesapsiz şükür.. öte yannardan can hıraş seğidenneri görüyon a(ğ)laşannarı duyuyon, ağıt fığan edeyin ha “aldırdık Musdug Ağayı.. ayy Ismayıll” deyon “yoğsam ölen Ismayıl olmasın” deye geliyo aklıma.. dovalar ediyon da.. ses soluk yok.. dova o ğadak.. “Allah gurtardı bizim gız, neye kendini helak ediyon” “dünneye gelmek var da getmeg yok muu” düreleneyin de gakayın deyon emme, narasın ay bacım ı ıhh edemedim, edemecen, sesim çıkmayo gatliken sanısın uruhum huramdan çıkdı getdi gıı! Eşeğelin, Cennetce dutuyollar, avkalayollar elimi yüzümü yüyollar, gollarımı çemreyip sıvazlayollar golonyağı file sürüyollar emme neneyen onnarı da bi telaşa verdim kii netçeklerini şaşırdılar ne gadak öyle ğaldım bilemecen.. “-Aşduba.. Aşduba n’oldun gıı hadi kendine gel bii gayı va(h)!!” narasın zeynim gatliken bana hökmetmeyo kendi aralarında bişiler deyollar du(yu)yon gulam duyuyo da gafam almayyo hiş bişiyi, fehmetmeyon.. annamayon.. “avıcımda yaprağ içinde garadut” herkeşler isdeyyo gapmaya gakıyollar bitecik gönüm olmayyo kimseciklere vermeyon biri “gaçalım deyyo” öteki “bana ğel” analık “ilk gelene ver” olur olmaz her gapıya varıyo “ilk gelene vercek bobası, gaçırman” goya bobam olcag adam “nere veriseniz verin” deyo.. dedem “taha çocuk, üsdelik boyu yüklü” ebem “içim gabil etmedi getti sizin hiş mi vizdanız yok yahu” halam “Allah size bunun hesabını sorar” Ismayıl “bekle beni garadut” öğüne gelen bişiy deyoru.. höyle gatliken nere gaşcamı bilemeyon gaka(yı)n da yörüyen-gaçan deyon garadut eleteyin Ismayıla ayaklarım bana hızmat etmeyyo içim yanıyo, elim ayam buz kesiyo ayıkmışıyın neçeden neçe sonura meğerem eve getirmiş, kösmüşler hanaya ne fakıt geşdi bilmen gonşular höyle sıralanmışlar herkeşler bi-çok bakıyon Ismayıll.. yooog, yokk! kimidi bilemecen haralda Çatgılı “gak gari gıı” dedi “gak gı,.. esgi köye yeni adet getirme gak bakayın gıçıyın üsdüne otur bi millete bi ğünde iki cenaze gömdürtme” dişim kitlenmiş ellehem de gonuşsam da sesim çıkmayyo harpden çıkmış gibiyin narasın golum ganadım dutmayo kül-haşgaş sersem sefilin garıların başı çekgili ağıt etmiş gelmişler belli Deli Musduğu gonuşuyollar hiş “Ismayıl” deyen yok Ismayıldan habar-mabar vermeyollar.. eyi kine gedememişiyin, gedersem yıllardır kendi başıma galınça etdiğim gibi ya “Ismayıl”a ağıt edersem yavıklısını yolunu gözleyen yeniyetmeler gibi “evlerine geden de yollar upuzun o yolları çıynar da geder tomafıl yarini gaybetmiş de kınalı guzun hankı yaban ellerdesin de Ismayıl..” “evlerinin öğü de ardış ağacı ıldırımlar düşmüş de yanma mı başı uzak uzak geden de emmi-dayılar hiş biriniz görme(z) mi Ismayılı mı” |