Bu hüzünbu hüzün bana kimden yadigâr yoksa gözlerinden mi yeşil yaprakta çiğ tanesi serin sabah güneşi penceremdeki ilk merhaba aşka dize aralarında saklı yüz her çizgisini kalbime çizdiğim yarım ağız bir gülümseme sokağımda çocuk sesi camımı kıran top sancı sık sık elimi alnıma götürmem doğan günü izlemem arayarak kalabalığa karışan gölgeni merak etmek bütün gün ay yıl hafta sende bulmak yaşamın sesini şavkı bu bakışlarımdaki dalgınlık akşam hüznü senden bana yadigâr o bırakıp gittiğin günden yarısı bestelenmiş şiirim darmadağınık şarkın nereye gitsem bırakmaz yüreğimi her soluk aldığımda solur durduğumda durur haber ular uçan kuşlardan hüznü takar kanatlarına uçurur hiç gitmez aşkın her gelen gider birgün gelip geçicidir her mevsim sen kalırsın gönlümde gönlün sevdanla dualanırım, arınırım durursun çimen çiçek koynumda umutlanırım, durursun bir muska gibi asılı boynumda.. 17. 04. 2015 / Nazik Gülünay |