Anka Edasıyla
Elini mevsimlerin en tazesinde tutmak
Ve bir mühür bağıyla Ölüm teferruatına kadar Bırakmamak isterdim Seni mevsimlerin üzerine konmuş Bir Anka edasıyla Hayal etmek Bir tebessümün kalp sıcaklığında Seninle ısınmak Bir sitem rüzgârında Seninle üşümek isterdim Korkulu geçitlerin en sapasında Omuz temasında olmak isterdim seninle Her anın her vaktin her geçen zamanın Zilli eteğinde Bir tek senin sesini duymak isterdim. Gidilen bütün yolların Sana varmadıkça gitmelerin Had safhasında bu zulmün Ben kalıp seni beklemek isterdim Yağmurlu bir günün yürüme eyleminde Ne kadar adım attığımı Ve bütün yollarda kaybolmamı Seni düşünüyor olmama sebep kılmak isterdim Bir rüzgârın yanaklarından Dudaklarından Gözlerinden geçerken Saçlarını dağıtmasını Aslında ben o rüzgârın ta kendisi olmak isterdim. Şimdi farklı ölçülerde Uzaklıklar aramızda Miller kilometreler Belki de ışık yılları Sen şimdi bildiğim ama Ulaşamadığım bir yerdesin Yola çıksam belki ölüm tecelli olur Belki varmaya yakın aklım kaybolur Belki de sesinin bakışlarının değdiği yere varırım Biliyorum o zaman da sen olduğun yerde Olman gerektiği gibi olmazsın Ha beni sorarsan Ki sormasın Ben bir âmâyım içimde figanlar Avare sokaklarda aylak bir ruhla Bir senli bin sensiz yaşıyorum Boş ver sen beni Bir ıslık tutturup geceleri Gündüzleri içimde söndürüyorum. |