Kutup Yıldızım
Şehirler üstüme üstüme gelir
Bir köy kaldım milyonlar arasında Benden ne çok var Ve ne çok kavgam Düşüşlerim ardı sıra Yükselişlerim binde bir Gide gide gerileyenlerdenim ben Böyle olmamalıydı böyle işte Düşmemeliydim Ya da düştüğümü belli etmemeliydim Görmezden keşke gelinebilseydim İçime bakıyorum her kapının ardı sana çıkıyor Her yerdesin her yer senden izler taşıyor Yürüyorum ayak izlerin yol gösteriyor Sensiz bu yollar bir zulüm Çöllerinden geçiyorum vahan eksik Ne yöne baksam serabın Allah’ım bu nasıl bir terslik Kalabalık şehirlerine düşüyorum Cadde ve sokakların Üstüme düşüyor bütün binaların Yürüyorum ayak izlerin yolumdur Beni ansızın kalbimden vuran yokluğundur Hüzün öylece gelir dikilir durur Neyi izaha kalksam çeker silahını vurur Böyle olmasaydı bilmem nasıl olurdu Razıydım bunun dışında her türlüsü olurdu Ah yoluna sürgün olduğum Ah dünümde yarını unutuşum Ah kayboluşum kutup yıldızım Düşüp bir daha kalkamayışım Ben seni içime gömdüm Gömdüm de yanına gömüldüm Sevdam dipsiz kuyum Ben bir Yusuf’um Şimdi durup dururken Öylece beklerken Açılsa ardında olduğun kapılar Gel desen ve ya gelsen Ya da bir gülsen Bi’ çareyim sensizim Gidecek yer mi bıraktın nereye gideyim Sırtına dokunan bakışışlarım hoşçakaların Sen uçsuz bucaksız çöllerinde bir bardak su gibisin Bilmez misin gidişin yeryüzümdeki çiçekleri soldurur Bir yudum suya muhtaç olanı öldürür Gel içimdeki gülü kurutma. |