Bir Zavallı Çocuğum
Bir zavallı çocuğum
Oyuncağımı bulamıyorum Anneme soracağım annem yok Ağlamak içimi yakıyor Gözyaşlarımdan bi’ haber herkes Hoş pek de ağlamazdım ya Sokaklar arası mahalli bir yalnızlık benimkisi Kimi çağırsam evinin önünden Pencereden hep bir yetişkin sesi Saçlarımda kaldırımın tuzu toprağı Koltuğumun altında hiç olmayan topum Kalabalık çocuk oyunlarında olan yokluğum Derme çatma bir gecekondunun Münferit bir köşk hayali kuran zenginliğim Yaşasın içimdeki dünyam ve karakterlerim Mahallenin köşesinden hep görünen Beyaz üstüne kırmızı çiçekleri olan bir elbise sahibiydi Adını bilmediğim güzel kadın Her seferinde bir çocuğun başını okşar Benimkisini okşamazdı Çok mu toz topraktı acaba başım Nereden bileyim o zamanlar sekizdi yaşım Çirkindim herhalde karaydı saçım kaşım Bir gün eve geldim yine sokaktan kir pas içinde Bir acı uğultu ki yer durmaz yerinde Tamam çok parası yoktu Kasaba manava bakkala borcu da çoktu Ömrü boyunca hakkı yenmiş hep de susmuştu Ama kalbi temiz içi sıcaktı çok da güzel gülerdi Annem hep bu nasıl hayat der huzurunun içine ederdi Babası desen çoktan evlatlıktan reddetmişti Yavaşça odanın kapısından soktum başımı Yerde bir yatan beyaz bir çarşaf bir de bıçak Zaten yoktu da üstünde yatacağı bir yatak Başında birkaç ağlayan biri de annem Sekiz yaşın büyüklüğünü ilk o an anladım Pek ağlamazdım en çok o gün ağladım. |