AVBANU ŞİİRİsu prensesi parantez içinde ikiz anlamlı gece boş kareleri siyahlar doldurmuş denizin laciverti yakın zaman çizgisi üzerinde ... her ne kadar kandırılmış olsa da kent düşük yapmış yalnızlıkların arasında kavgayla düşlüyorum seni pencerede yorgun uzaklara bakan mektupsuz bir kadında gördüğüm o anlamlı acıyı kavradığım için suç deliline ihtiyaç duymuyorum afişler boyu yazdığım imla hatalı aşk kendimi sana ihbarımın tutanağıdır bardağıma dolgun kızıl düşler çayın taze gözlerinden döküldü tütünlü gri öksürmelerle derin nefes aldığım havada sesinin kokusunu çektiğimi bilmelisin kapının eşiğinde hayali adımlarını aklımın ahşabında yürütüp odanın derin kavuşmasına getirmek adamlığımı hatırlattı ki her düştüğünde elinden tutup kaldırmak göz ağaçlarıma tuzlu yağmurları kana, kana içirmem demek yırtılmış pankartlarda eğri büğrü düşmüş harflerle onca insanları severken yüreğimden seni gösterip işte sizleri bunun kadar seviyorum deyince içlerindeki çocukla sevinmeleri nasılda koşturuyor ruhumdaki kentleri yok hiç alışmadım sana ezberlemek sığıntı olmak bildik aşka ben seni kimsesiz sevdim zeka seviyesi deli bir aklın uçurtmalar salmış göğünde yani hani kar kuşlarından öte buzul çağı kavramlarla etime, etime basarken dondurucu özlemini uyanmamış mevsimlerle karşılaştım eylül dedim temmuz dedim şubat dedim nisan dedim hiç hesapsız doğaçlama, bilmedik tanıdık resimler beklemedim hiç yabancı haliyle fotoğraflara baktım sahipsizler dükkanında camekanda duran tozlu suretlerde nasıl kaybettim kendimi bilmiyorum hiç aramadım zaten bildiğim tek şey hep sende olduğumdu limana her uğradığım vakit gömülmüş gemi cesetleriyle rakı kokusuna batmış balıkçılar martıların şarkısına ağlıyor cebimde sana dair ne varsa kırık ayaklı masaya koyup bağdaş kuruyorum gözyaşlarına kimsenin kimseden beklentisi yok paramparça hatıralar karşı kıyı ortasında dımdızlak acılarıyla İstanbul bakıyor yedi gözüyle sonra toparlıyorum senleri bir aşkla cebime koyuyorum usul dağınık bütün herşey sırtımın yanağından öpüyor bitmek kusurlu bir ölümdür ben asla bitmedim sevginde bulutlarda armoni renklerle yeraltı sözcüklerle düşledim seni şiirler yazmak şairliğim değil olur olmaz sana sevdalanmam kanıksadım çıraklığımı en usta aşkların kanamasıyla çoğul oldum işte sana tek başıma kalabalık sevdim tarih öncesi kadar tarih sonrası bir ömür işte başı bozuk yanlarıyla sevdan bende bir sendir iki sendir üç sendir ... bilmiyorsun yüzyıllardır saçlarında saklanıyorum sakın tarama sevgili düşmekten değil kokuna hasret kalırım diye korkuyorum |