Leyla... (Yurt hatırası)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın 8-12 yaşım arasında Frankfurt çocuk esirgeme yurt günlüklerimden..
Ruhumu felaketlere atan bir süreç..
Umut, çığlığımda ıssızlaşan sessiz bir ağıttı herşeyden sonra
Parmak uclarımda cetvel sancıları ağlaşırken Kirpiklerimden süzülürdü kimsesizliğin ağrıları Bu yurdun üvey kardeşleri okşardı saçlarımı Oysa ki; Ağlamak bize gülmek kadar yasaktı Korkunu kendine fısıldamakta Biliyordum, ekşiyen bir surat hiç bir çocuğa yakışmaz/dı Hem, gülmeyince açmıyordu yanağımdaki gamzeler Filizlenmiyor, boy vermiyordu çiçekler Bu yüzden gözlerim gökyüzüne çakılır Ellerim semada olurdu Kalbim ise, ağlamaya hazır dururdu Bulutlardan taç yapar Kondururdum yüzünü görmediğim güzel saçlara Annemi hatırlayamayan hafızamla.. Ahh Leyla Acılı bakışlarını gözlerimden kaçırma Hayat benide böyle sınadı Bana ağlama... Bilirsin; O yurdun geceleri t/uzaktı Uyku gözlerimden akarken İçim ürperirdi korkudan Ellerim buz tutardı Ve soğuk betonlar öperdi her gece çıplak ayaklarımı Halbu ki Yüreğimin dehlizlerinde yetişen çocuk Billur Su gibi berraktı.. Büyüdüm; Düştü yürek bir sevda hapsine Gönül ağrıları, nefsimi zorlayan arsız bir eyleme vesile Nisan yağmurları yağarken göğüs kafeslerime İçimde bir yerlerde Örgütlenmiş ayrılıklar tazeliyor kalp yangınlarımı Yığılıyor üzerime dünya Leyla Hep bu mevsimde Suçluyu suçsuzu sorgulama Vaz/geçtim eğreti sevgilerden Bundan sonra; Tanıma Arama Sorma Yorulma.. Yorma!... Yüreği Sürgün // Kevser Baysal Köln-Mülheim |