Avuçlarımda Kalbimin Külleri 2 / LydiaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir
Sendelediğim kaldırımlarda İzi kaldı sensizliğin. Çaresizliğin lisanı düğümlenirken boğazıma; Adın dolandı içli bir şarkıda dilime. Ne vakit özlesem seni Ölüm geçer ruhumun kıyısından. Alnımdan öperken yokluğun Aklımın ucundan ölüm geçer bu berduş sokaklarda. Ki ölsem, özlemez varlığımı hiç kimse Ki ölsem, en çok annem sevinir (üzülür) buna. Bensizliğe üzülmeyecek bir düzine insan tanıdım bu alemde. Herbiri sana benziyordu, lakin hiçbiri sen değildi. Sözde beni seviyordu birileri, Ki; sendin içlerinde en haini! Düşüncemi söylemekten çok yazmayı severim bilirsin. Lakin kelimeler saklanmış kabuğuna Harfler yorgun.. Şimdilerde cümleler bile bana dargın Şarkılar şiirler hep senden yana, Hepsi beni sevmediğinin göstergesi. Zamanla öğrendim ki: ‘Çok seviyorum dediğin’ Ama istenmediğin, sevilmediğin bir yüreğin gönlüne taht kurma çabası boşa gidince, Kalbinin ne kadar yorulduğunu anlıyorsun. Önce seni terkeden herkesten Sonra kendinden vazgeçiyorsun!.. İçimde acıyan, kanayan, sancıyan telafisi olmayan kırgınlıklar var. İçimde susmaya mahkûm edilmiş bir çocuk, Ağlayan u/mutsuzluk, Linç olmuş gençliğim En sevdiğime küsmüşlüğüm var. Sanki gitmek istediğim şehir yakılmış, Dünya tersine dönmüş; kıyamet kopmuş gibi, savrulan kalbimin küllerini izliyorum. İçimde adil olmayan bir savaşın mağlubu bağırıyor. İdam edilmiş hayallerimi kefenliyorum bu gece. Mekke’yi tavaf eder gibi Döndüm durdum gönlünün kıblesinde. Ben seni; ALLAH’a giden yol diye Züleyha misali sevdim oysa Misliyle yandım hasret ateşiyle. Kolay sönmem bundan sonra! Avuçlarımda Kalbimin Külleri 2 / Lydia
Ruhumu sarsan bir acının mahkûmiyetinde,
Yazıyorum bu satırları sana. Özlemin deminde boğuluyor çığlıklarım. Çok denedim, olmadı! Bitiremedim bendeki seni. Z/amansız gidişinin ardından, dilden dile sürükleniyorum. Canım hiç yanmamış gibi, Körükleniyorum canhıraş sözlere. Sakarlığım dışında, birçok şey değişti Lydia. Yaşarken ölmeyi öğrendim evvela. Gök yarılsa, ürkmüyorum gürültüsünden. Arada bir yine özlüyorum en hallisinden. Biliyor musun Lydia? Senden sonra Sanki, bütün ayrılıklar kendini bende sınadı. Sanki, düşman başınayım da; El susmadı, cürmümü kınadı. Ardın sıra dost bildiklerimi sildim. Sevdiklerimi toprağa verdim, Sevmediklerimi maziye gömdüm. Yokluğun, duygularımın hamalı oldu. Üzüntümden hastalandım, Kederden tasadan yattığım yer kordu. Hayat yordu! Hayat çekilmezdi, hayat çok zordu! Cenk ettim gözlerinle Hasretinle yarıştım. Onaramadım sensizliği! Kendime defalarca kızdım küstüm, barıştım. Kavgalara karıştım. Seni ve her şeyi Unutmaya çalıştım! Ama; Aklımda hep o tarih kaldı; Eylülün yirmi üçü Sabahın beşi.. Bir de, az önce gitmişsin gibi ‘Avuçlarımda kalbimin külleri’ Bak yine özledim seni Yine Şiirler yönünü şaştı. Güvercinlerin kanadına tutundu yılgın cümleler. Her giden acısını yüreğime sapladı Bu yüzden ölgün tümceler. Kalbim, kendi çaresizliğinin esaretinde savruldu durdu. Ve kavruldu düşüncelerim adını bilmediğim sokaklarda. Herkes buldu yolunu; Bir ben kaldım ortada!.. Bir ben böyle dilsiz mısralarda. Anladım ki; ben, ne sendeyim Ne de kendimde. Bu sebepten Martılar mezarlığı şimdi meyus yüreğim. Tüm acıları törpülese de Gözlerimde bir Melek Hayalimi çalamaz artık hiçbir kelebek Şiirlerimde esamen okunmayacak! Kimseye yük olmadım Çünkü ben hep yalnızdım Ben hep yek. Bir tek kendime zûl, Kendime zararım. -Yaz boz tahtalarını kül etsem ‘Yıllar sonra, Bu sana ilk el/veda Benden de bu kadar Lydia!.. Köln ’Eylül 2022 |