SIRMA PARKIN SERÇESİNE
gözlerinin karasına oturmuşum
yıldız hibe ediyor bana gece ellerini anımsıyorum hiç olmadık yerde gözlerim bedrettin gibi bakıyor nazardan halatı kesecek sanki tüylerinin dibine dokunuyorum ellerim yanıyor umarsızca ikindi akşamla ısınıyor yiten güneşin ardından. kışı aratan bahar sinsice gülümsüyor sokak kedilerine ellerim ceplerime sığınmış bir mülteci gibi tutarı yok birşeyin kadife çiçekleri umutsuz pencere kenarı umutsuz limon kokusu satıyor kapital borsalar değeri saçlarında paha biçilmez fiyakalı mahalle delikanlısı and olsun incire, incir çekirdeğine gözlerindeki zeytine, tütüne çaya katrana sevmek en güzel kardır bu zamanda. |