Bir şirin geldi
O, Bismillah-i rahman-ir-rahimden,
Gönül gayret etti, bir şirin geldi. İçine düştüğü nar-ı cahimden, Gönül hayret etti, bir şirin geldi. Aşk muhabbet ören en güzel çile, Kan verdi, Fırat’a Dicle’ye Nil’e, Harfsiz kitaplara, rakamsız dile, Gönül ayet dedi bir şirin geldi. Dörde yeni giren taze tomurcuk, Yetmişten ileri, üç yüz de çocuk, Tevhit ipliğine dizilmiş boncuk, Gönül hacet dedi, bir şirin geldi. Asılmaz yerlere astım asmayı, Emirle boynuma taktım tasmayı, Adresi belirsiz gizli esmayı, Gönül halvet etti bir şirin geldi. Yıllarca aradım bina edeni, Her dem de sorardım, neden nedeni, Âlemi Kübra’yı hem de bedeni, Gönül mabet etti bir şirin geldi. O yavru göklere kandil takarken, Benim can çıram da fitil yakarken, Onun gözü ile gözüm bakarken, Gönül rağbet dedi, bir şirin geldi. Hak dağlarında halimiz berbat, Hiç fayda veriyor, tövbemiz heyhat, Çok külünk salladı gerçi bu Ferhat, Gönül afet dedi bir şirin geldi. Kader süvarisi beni vurunca, Yaralı kalbimin kanı durunca, İlla alakamı bile kurunca, Gönül davet etti bir şirin geldi. 04.04.2015…Mustafa Yaralı |