Birazdan okuyacağınız yazı Şiddetli geçimsizliğin sonuçlarını,o çok sevdiğiniz çocuklarınızın üzerindeki etkilerini içermektedir...
Yıl 1994 Suç oranları hızla artıyor... Yaş sınırı kalmadı ! Ebeveynlerinin şiddetli geçimsizliği sonucu, binlerce çocuk yargılanmak üzere mahkemeye çıkarılacak... Ve muhtemel verilecek karar sonucunda Yaşları 7 ila 10 arasında değişen onlarca zanlı, Çocukluk,ergenlik,gençlik ve olgunluk çağlarında Özetle,en muhtaç zamanlarında Anne veya babalarının veya anne ve babasının sevgisine muhtaç kalacaklar...
Şimdi bir sanığın ifadesini dinliyoruz ;
- Adını nereden aldı bilmem, Yokuş’tu mahallemizin ismi... Hiç düze çıkmayan sokaklarla dolu Yokuş mahallesi. iki kardeşin parçalanmış taraflarıyla Hafızamdan asla silinmeyen ilk caddesinin adıyla ilk öğrettiği şeydi ayrılık...
***
Sordum...
-Nereye gidiyoruz baba ?.. Annem,kardeşlerim nerede ?.. -Ankara’ya oğlum,Ankara’ya,dedi... -Onlar,öldü artık ! -Onlar yok artık,dedi..
***
İşte Böyle başladı ilk kez bir cinayete tanık oluşum Böyle başladı içimdeki savaşlar Hakim bey... İlkler böyle başladı körpe yaşımda, Babamla birlikte ilk seyahat edişim, ilk yolculuğumuz,ilk yokluğum, İlk sürgünüm.. Babamın ağızından "ölüm" kelimesini ilk duyuşum.. İlk cinayet teşebbüsüm orada gerçekleşti benim. Bir trenin dört kişilik vagonunda babamın kulaklarıma yabancı gelen ilk cümlesiyle Tek kalışım böyle başladı...
İlklerin durağıydı orası Varınca anladım hakim bey Babamın dediği kadar varmış Ankara Çok geçmeden,o da gitti yanımdan bir An,Kara bulutlar sardı tüm dünyamı...
Biliyor musunuz ? Ben hiç kaybolan oyuncağımı aramadım hakim bey masum bir çocuğun heveslerini Hiç bir sürgünüme katmadım ... hep bir miladın habercisini bekledim kendi içimde... Gelmedi...
Hakim bey, Neden Kara kış derler bu mevsime bilir misiniz ? Kar,kışın yağmaz mı ? Allah’ın hikmeti ; Bembeyaz bir masumiyete bürümez mi koca bir şehri oysa ?.. Bürü müyor hakim bey, Ben ellerimde çorapla bile olsa hiç kar topu oynamadım... Okul çıkışlarında hep ayak izlerini ölçtüm durdum evin kapısına yaklaşınca. Üç farklı numara Üç iz aradım kapı eşiğini ıslatan...
Peki bu kez ben size soruyorum, Aylar sonra ilk telefon geldiğinde Yutağıma saplanan bıçağın adı var mıydı hakim bey ? Nedir onu bu denli zalim yapan şey ? Ankara’dan kalkıp iki sözcükle İstanbul’u alnının şakağından vurmak Bu kadar kolay mıdır hakim bey ? Dilimin dönmediği cümlelerle dolu bir sahneyi Zorla oynatmanın manası nedir hakim bey ? Ne kadar içten olabilir ki ? Amacı nedir,neyi aşılar, hangi mesajı verir o yaşta oynanan ilk tiyatro ?..
Oynadım hakim bey Sağ kulağıma fısıldanan sözleri, Sol kulağımda duyduğum sancılı yutkunmalar arasında sıkıştırıp, Göz yaşları eşliğinde, Çok iyi oynadım...
Oysa ben Çok uslu bir çocuktum Uysal bir çocuktum ; Hiç bir oyunda Hiç bir kardeşimi üzmedim... Haksızlık etmedim kimseye Hakim bey.
Bir sussa babam,içerlenir bir baksa,pir susardım Onu hiç özlemlerimle yıkmadım...
Adalet bu muydu Hakim bey O yıllarda,henüz o yaşımda cezasını çektiğim kabahatim neydi... ilk cezamın hükmünü altı yaşımda yedim ve çocukluğumun özlem dolu ilk taksitleriyle ödemeye başladım. Suçum neydi hiç bilemedim hakim bey, Hayata inat,hiç içten bir kahkaha atamadım, Güler yüzlü bir maskeydi en sevdiğim oyuncağım. bir karınca gibi sakladım hep ardındaki yüzümü.. Ezilmiş,kırılmış,parçalanmış yanlarımı kimse görmedi ! Aslında ben anlatmadım... Onlar da hiç sormadı Bilmediler hakim bey !
Kader dediler Razı geldim... aklımın tek kişilik hücresinde Paşa paşa yattım yıllar boyu. Hiç ses etmedim,gelene gidene. boynum büküktü belki ama alnım ak dı... Hiç bir zaman firara kalkışmadım. Hiç isyan etmedim bu yaşıma kadar...
Bunları da göz önünde bulundurun hakim bey ve gereğini iyice düşünün...
Eğer onlar mutlu olacaksa Eğer Tüm çocuklar mutlu olacaksa Bir ömrü daha alın benden,razıyım...
Görecekse bu fedakarlığın sonuçlarını hırsa bürümüş gözler Bir çocuk ruhu daha göçsün erkenden Ne yazar hakim bey. Feda olsun.
Ve Bir gün size, "Güzel bir dünyadayız "diyen olursa şayet... Ve Bunun doğruluğu hakkında bir kanıt ararsanız Hakim bey ; O gün,bir çocuğun yüzüne bakın... Asıl dünya oradadır !.. Dünyanın nabzı oradadır hakim bey !..
*****
Oradadır asıl dünya Analar ve Babalar... O yüzlere iyi bakın... Çünkü siz onlar için Ağlarsanız Onlar sizin için dünyalık tüm oyuncaklarını yakarlar !.. Tüm hayatlarını,göz yaşlarınıza bağışlarlar.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Suçum Neydi Bilemedim Hakim bey şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Suçum Neydi Bilemedim Hakim bey şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yalnızlık; acılara gömülürken evrende tek sanmaktır kendini... şiirlerinizde dolandım durdum içim acıdı... içtenlikle yazılmış tüm şiirlere toptan tebrikler saygı ile...
Emanetleri yeterince koruyamadık kırıp döktük te onlar sustukça haklıyız sandık. Nedense ayrılıklar kadını erkeği vurur sanırız ama işte bu öyle değil öyle değil ! geride kalan çocuklar en acı travmaları yaşıyor. Öyle bir travma ki sonraki hayatlarında tüm ilişkilerinde hep bu sevgi eksiğinden kaynaklanan boşluklar doğuyor. Çocuk biri olsa da yanında hep tek başına olduğunu biliyor onlar yalnızlığa daha küçücük yaşlarda mahkum ediliyor. Evet onları anne babasızlığa mahkum ediyoruz. Neden? Neden Peki? masumları kendi eğolarımız için ezip yok ediyoruz. Bilmiyoruz!!! Onları nasıl bir boşluğa ve yalnızlığa sürüklediğimizi bilmiyoruz.
Ağladım neden biliyormusun baba”ya özlemleri bile gidemeyen o çocuğa “ağladım. Ne yaptın kardeşim ne yaptın sen böyle…