16 - Kırk Yıl Sonra / Eski Hanya vaktimiz olmadı, ya paramız eller gibi, yaz gelince o sahil senin, bu yazlık benim hiç olmadı hayatımda ilk zamanlar, tasarruf mecburiyeti, ardından düğün borçları sonraları da.. ev düzen, çoluk-çocuk; yetemedik, bitemedik derken ilk hanımın hastalığı, yıllar kara zorla geçiverdi.. çocuklardı… çocukların okuluydu evin işi-kaydıydı şunuydu-bunuydu derken ikinci hanım.. o da bizim gibi köylü kısmı değil ki anlamadı vardan-yoktan çoluk-çocuğun istikbali kaygımdan işte! geliverdik buralara ömürde bir kendim mi oldum acaba uyurum başımı yastığa koyduğumda uyanırım, uykum kaçar geceler boyu zor ederim sabahı.. uyku girmez gözlerime her sabah taze ekmek; işin aslı bahane def eder kederimi güya taşfırın yolu maksat ekmek yemek, ağız tadı falan değil elbette onca yolu teperim güya ekmek almak için beklerim, mendil içinde iki ekmek yaz-kış! arşınlarım onca yolu, farkında değilim “dur” dediğimin ben “güle güle” diye el salladım bir 32 plakalı mavi kamyondu adamlar sağa çekip durdu.. yetiştim.. sordum “nerelisiniz?” diye “Yalevece amca!” dediler yer açtılar şoför mahallinde kırk yıllık tanış gibi bir muhabbet tutturdum kendimi sıla yolunda buldum “Allah rast getire” .. güya “ekmek almaya” diye çıktım evden gele gele “tam kırk yıl geriye”, tesadüfen Taşmektep’e uğradım kamyondan inince bildiğiniz bizim“ortamekdep” e bir tanıdık sima? nerdee, aklımda soracağım biri? hakgetire ömürde bir kendim oldum işte gözümde tüttü köyde ..? sahi nerden kalkar bizim köye araba……….. geç mi kaldık gene,……….. ben hep kaçırdım onu nedense……….. köye giden araba? kalkmış mı? iki saat önce, ………. belli!;.. nasip olmayacak işte …. ben hep kaçırdım köyün arabasını .. Zühtü kimse götürüversin öyleyse? “Eski Han’ın Önü” nerede de! şimdi…. nereye gideceğim, buraya kadar gelmişim tabi ki köye! de…!! bak onu da arabayı kaçırmışıyım gene ulan felek! …..?!’.. o yana giden arabalara binsem şoseden alan olmaz mı beni, ya da insem Gövceli Köprüsünde tırmansam Yazılıya, kırk yıldır düşlerimdeki gibi taş atsam Analı-Kızlı ya taş değer mi beliklediğim kızı bana verirler mi çocukluğumdaki gibi atılacak helik taş kalmış mıdır o bayırda isabet ettiren olmuş mudur Analı-kızlıya Gövceli yokuşuna takatım yetmez mi hâlâ oradan köye yol yapılmadı mı dizlerim tutmaz mı, gelen giden olmaz mı, bir yoldaş hani, çocukluğumuzdaki gibi tırmansam Yazılıya varsam akşam karanlığında daha geç mi kalırım sürü köpekleri sıkıştırırlar mı ..? Zühtü kimse götürüverse beni neredeyse! söylesen de? “Eski Han’ın Önü” neresi!;? |
Kutluyorum kalemini
Yüreğin var olsun
___________________________________Saygılar selamlar